Uyan kekem uyan
gel kekem gel
gel bir şarkı söyleyelim içinde özgürlük olsun özlediğimiz yurdumuzun kır çiçekleri gibi narin olsun gel kekem gel yad edelim geçmişi gözlerimiz biraz gülsün yad edelim ürkütmeden mazimizi gül-ü reyhan/ları neşelensin çorak ütopya/mızın sahi varmıdır hatırında kalan öyle bir günümüz sahi varmıdır güneş’in sırtımıza mutlu vurduğu bir gün ah kekem ah bir gülüşümüz kadı sadaka niyetine bağışlayamadığımız pınar/ları vardı güzel akan şelale/leri vardı durmadan çağlayan gelincik/leri vardı yaban dağların/dan korkusuz dolanan bir mutluluk vardı yoksul çocukluğumuzdan geriye kalan ah kekem ah en son ne zaman güldün korkmadan kırışıklar yüzüne dadanmadan aklar saçına dolmadan söyle kekem söyle ucu ucuna denk gelen mutlu bir gün hatırla vay kekem vay yırtık hırka delik çul koca bir ömrün içinde arada ferah bir gün bul omuzuna düşen kamburun beline düşen ağrıların ciğere düşen acının yüreğe düşen sızının hesabını bulursan soracak birini çekinmeden sor sor kekem sor berrak dünyamızı karalayan/lara güneşimizi çalanlara gülüşümüzü haps edenlere umut/lar/mızı urgan/a asanlara bizi dünyalık kabire gömenlere sızlayan kemiklerimizin hesabını sor söyleyelim keke şimdi bir özgürlük şarkısı söyleyelim/de hüviyetimiz mahkum be hangi dilde özgürlük şarkısı söylecez peki dilimiz lâl ya lâl konuşurmu hiç hiç gördünmü hüviyetsiz yaşayan ölülerin ölüm marşı varmı/ki kekem ne kaldı yitirmediğimiz bütün hayallerimiz muşteci filika/ların/da mahşer sularında battı şehirler arası otogarlar sildi ayak izlerimizi ah kekem ah mutluk şarkısı söyleyelim istersin söyle hadi dilin dönerse söyle haydi yüreğin yeterse her gece kanayan göğümüzde yıldızlar kayarken mesudiyet konteynırları boğazına kadar kederle dolu iken dilin kaç kelimesini mırıldar mutluk şarkısını söyle keke ütopyamızın üzerinde kaç ağıt yükselmiş en acı telinden mızraba çatlayan parmaklarımız/daki kerkemsi sızı kaç gece kan doğramış en tatlı uykumuza rüyalarımız bile çalmadımı bizde hoş olan ne varsa uyan kekem uyan polyana rüyasında hayat bize adil olmadı hiç uyan kekem çat kaşlarını gene sabaha doğacak güneşe her gün yeni umutlarla Mehmet Kılıçel not resim için Nuri can hocama teşekkür ederim |