Nebevi Özlem
gömülüp kaldım
kumlarına mekke’nin tüm efsunlar çölün vahşi fermanları kureyş’in zulmü umurumda değildi razıyım işkencesine şirkin ben muvahhid’im yeniden inşa edeceğim nefsimi susuzluğa katlanırım kuyulara atılmaya da ezilmeye de altında bir taşın yeter ki devam etsin nuru nebevi aydınlığı sürsün tevhidin isterse vurulsun boynum idam olsun vücudum ben seninle doluyum ya rasulallah hayatım sana feda ya rasulallah insanlık mekke’den vahşi bugün diri diri gömülen özgürlükler katledilen medeniyet kan gözyaşı şiddet karada ve denizde fesat yeryüzü feryat. seni özlüyor dünya ya rasulallah bu kaçıncı çocuk çığlığı kaçıncı işgal esir pazarı bütün ecramıyla hayasızca yüklendi şirk dün ne ise tağut değişmedi bugün umutsuz çöllerin umudu taşların ağaçların selam durduğu peygamber ayağına batan diken için uğruna feda olduğum biricik sevdam ahlak adalet güzeli tüm çehreleri değiştiren nuruyla aydınlık veren peygamber insan ey Allah’ın Rasulü başımızı okşasın mübarek ellerin kardeş yapsın yeniden sünnetin uçurumların kenarındayız hayatlarımız bedevi cehaletlerdeyiz yeşert gönüllerimizi yeniden medeni yeniden fetihlerle hicretler yaşatsın visalin .. Mustafa kaya / Çengelköy |