Söylesene dostum
söylesene dostum, nerede kalmıştık
kaçıncı kez terk edilen gönül kapısının eşiğine ayak basıyorduk yada kaçıncı peronda gidenin ardından el sallıyorduk kaç kez sevilenlere göz yaşı akıtıyorduk söylesene dostum nerede kalmıştık söyle çekinme meyhanelerde kaç kez kadeh tokuşturduk seninle kaç gün geceyi gündüz ettik ne zaman kaldırım taşlarını gidenlerin gönlüne eşitledik ne ara sevdik de terk edilmeye laik görüldük söyle çekinme dostum, bildiğin bittik tükendik söyle dostum çekinme baç ucumuzda gitmez dediklerimizin kaçı kaldı hiçbiri, hepsi yolda bıraktı tökezledik, yıkıldık ama yılmadık bir türlüde gelene de güvenemedik belki de son el sallayışımızda gönül buruk kaldı ondan bir daha sevmem diye boyun büktü kırıldı be kırıldı dostum gönül kıranların hepsine kırıldı seninle kapı eşiklerinden korkar olduk niye mi? uğurlamakdan yorulduk da ondan solduk kapı eşiğinde yüzümüzün benzi attı bildiğin gönlümüz yanlış denizde battı şimdi söyle dostum,nerede kalmıştık kaçıncı peronda,kaç kez kapı eşiğinde ne ara korkar solduk da, geleni sevemez olduk çekinme dostum söyle |