nafile çığlıkların seremonyası
su uyur, toprak uyur
huşu kaçar insanın içinden teşrik etmek gaib eder kemali ne için olduğunu bilmezden evvel gelir bir lahzada kalbin otağına bir ok fırlar içeriye açar mahrem kalmış günahları saplanır imanın ortasına ve sürükler sürükler umarsızcasına yokluğun havsalasına meyleder beşer sıfat-ı seba’ya ve havaya bulmak için bir meded! yoktur bu çukurda bir yakup senin için gözyaşı dökecek. ağlar yakup ağlar yusufuna sende bir yusuf, sende bir musa yarsan denizleri ikiye nafile nafile çığlıklar basar geceyi çukurdaki ilk seremonyasında |