Aşk çiçekleribu günlerde gözlerime bakmıyor annem! ikimizde sus pus oluyoruz babamın bahsi geçtiğinde karamsarlık umuda dönüşürmüş ayaza kafa tutan gülde dokunmak imkansız olsa da bir serapmış aşk güneşin kavurduğu çölde mutluluk kiminin hayâlidir kiminin rüyası kimi de kalbinde taşır ruhun derinliklerinde saklıdır inci ve Azrail’in cânân’a bağışladığı vefa yarin kutsallık bilinci ey koca çocuk tek başına büyüyen adam nasılda gözlerinde parlıyor sevgi denilen duygu belli ki bertaraf etmişsin ezilmişliği sanki bir nilüfer gibisin şimdilik berrak suda dans eden balıklar gibi… arınmışlığın tadını çıkarır kuşlar yenilerken tüylerini şeytana teslim olunca nefisler insan denilen varlığın arınmaz oluyor kiri, zalim zulüm ederken mazluma dünyayı kıyamete taşır günahları şüpheye mahal yok belki kibri mağlup ederken melek yüzlü çocuklar bir salyangoz kadar korunaklı kelebek kadar neşeli ölümü düşünmeyecek kadar kaygısızlar çünkü içlerinde yuvalanır yaşama sevinci… ve annemin dilindeki dua elindeki bereketmiş yüreğime ektiği aşk çiçekleri (Günbatımı düşleri... sy.40-41) Arap Kurt |