Termit Her Mit
Ne Ay gördüm
Gün tutulur Ne dün gördüm Bugün unutulur Yakınmazsın yakınama Her dem ol saadeti baştan Sese dururduk hevesi murat iken aştan Yumurtaya düşecekle tıkınırken tavuklar Geldiğimiz yerdir, böylesiyle ses olan nurlu ufuklar Bırakınız, ufuk bizim olsun Aksırıp tıksırarak yerken Nuru da, nurları da sizin... Eğer nurluysa bir ufuk O ufuk, ufuk mudur? Ufuk olmasa, nuru üzerine kondurur mudur? Kamaşmış göze göre tevafuk mudur? İşte bundandır sürünmemiz dizin dizin İnsan elinde demektir ki nurlu İstismara açık korungan oluşu, surlu surlu Denk düşme Zorunlu bir denk oluştur Şeyle şeyden birleşip ayrılandan cenk oluştur Bilmeye, bilime karşı olursun yağıntılı Bütün (evren), ayvada parçalı bölüklü özel bağıntılı Varoluş seçme ayıklamalı girişme Olmayınca ne olur tütün, ne de bir damla sütün Ayrılandır denk düşen ve girişme Ayrılandır sevgi nefret, itme çekme Ayrılandır, denk düşme; canı çekme ya da bir tekme Taş ile yaş, ortam oluşla parçalı faş Bütünden kopmuşsan gelirsin denk Bütünün içindeysen seyrine bakarsın ki her şey henk Kıyametler var ayrılışta Kıyamını dersin bir oluşta Ağlayasın diye değildir Bu nedenle denk düşer oyuğa su doluşta Hep değildir; parçalı birdir göçüp giden soluşta Tam aradığım gibidir sevgili Derler ne bulursun bundan; başına olur iş aldan? Yar içerir baldan, ya azabı şaldan Bal da, azap ta Bütüne dek, bölünüştür göründüre hal’dan Bundandır seçme ayıklamaya denk oluşu Gönülce ya cayardı saldan, ya ayarı limana kâl’dan Ol demi organikten Bu nedenledir ki elmanın sindirimi Denk düşer bize tadı ganilikten Eğer elma tat, zakkum da yad oluyorsa Seçme, seçilimden ötürüdür bu indirimi Bir durumla başlayan, başka bir durumla taşlayandır Yağmur olarak rahmet, taşkın olarak zahmettir Bir mecmuadan ayrılan, başka bir mecmua durur Elma sen gibi, sen de elma gibi Aslolan eylemdir, devinimdir Devinime engel, harekete firen olduğu nedenle Taş, duvar örüldüğü için ilk tasarımla denk düşmez Taşı; değirmen taşı da, kutup taşı da kursak taşı da edenle Duvar denen engel-i, kesikli süreklilik Saçtan da olur, ağaçtan da, sazdan da, beton-u demirle, bir engelden de... Ol demi suretler belirimde Biri içe seçme ayıklamayla özel bağıntı Biri dışa geçme sayıklamayla genel dağıntı Denk düşedir içe elma, dışla zakkum Bir erik, bir ferik; sermesti akıl delirimde Senin metabolizmana aykırı, sen yutmazken treni Termitin, ateşin metabolizmasında tutmaz trenin fireni Ol demi zemde Başta tren icat olamadığı için Akılca da denk gelmesi de yoktur Bir kez tren olunca, hızlısı gibi akılca nakıl da çoktur Akıl olan da, akla uygun gelende budur Kerameti denk düşme mi, gelir size Bundan mı bilmezi söylemse olur, dize dize her mitin? 28.04.2015 Yağı: düşman. Yağıntılı; Düşmanca, düşman olurluyla Henk: Uygun olan, uygun giden Faş: Gizli olanı açığa vurmak, duyurmak, ortaya dökmek, dile vermek Mit: Hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren alegorik (göz önüne getirip öyle canlandırmalı)anlatım. |