9
Yorum
19
Beğeni
4,9
Puan
1329
Okunma
vasat bir sokaktan geliyordum gürültülü ölmelere
ironisini alnına kazımış bir gülüş yanağımın çitlerine takılı
yürüyor gibi yapıyordum günlerimin mum tüketen kaldırımında
usul bir rüzgar avuçlarında kırmızımsı bir telaş
kuruyordu güller, kuruyordu aklını fikir, kuruyordu cisim visale saati
tik tak tik tak tik tak
kim o?
ben değilim.
ardında yitikliği devrilmiş güneş yanığı hecelemelerin
lisan neşrediyordu kil üzerinde bin yıllık fotoğrafıyla
aşkı ve ölümü karbona delil sunan taş
insan! aşkı ve ölümü en güzel sen taşırsın
bir sen katlanabilirsin aşka ve ölüme taş misali
yak kanatlarını öyle git
yağmur kuşandı zırhını,
gözünü kırpmadı ağaç
bulut düelloları arasında boşluğa indirdi h/içini
helalinden kırarak kristalize yüzünü
tenha sarhoşluklar yutkundu karanlığın şakağına yaslayıp soluğunu
senin adına!
üç kez...
tamamla...
5.0
95% (18)
3.0
5% (1)