HakikatHakikat. O cevval kadının nedense sönmüş neşesi hüzünlü yüzüne düşmüş akşamın gölgesi solmuş gözlerinin o güzelim Menekşesi kısık sesle hüzzam bir şarkı terennüm eder güne inen akşam gibi gölgeler ve keder zikreder gibidir akşamı bildiren saat kökten sallayıp sarsmış koca çınarı firkat sanki kalmamış zarif endamından eser vazgeçmiş yaşamaktan da perişan derbeder nerde o tablodaki kadın nerde şaheser bir cevval kadındı nedendir sönmüş neşesi solmuş gözlerinin o güzelim menekşesi güne inen akşam gibi yüzünde gölgeler yine aynı hali tavrı yine aynı rikkat uzaklardan gelen sese kulak verir bir an içine ferahlık doldurur okunan ezan sarar huşu ile on bir ayda gelen sultan kalbindeki iman ruhuna dolar neşeyle bu kez Saba makamıdır dilde terennüm de birer birer yanar minarelerde mahyalar dirilir birden kalp tecelli eder hakikat 12/Ağustos/2010/Perşembe Yüksel Nimet Apel |