Yeğen
Bükük boynun sürükledi gölgeni ardına
Yaslandı acın bedensiz ayrı bir kaldırıma Elinde sivil valiz biçare asker tıraşınla Alıp götürdüler seni yeğen Daha gidişin izlerini yakmadan güneş dilsiz Akreple kapışma eşiğinde yelkovan itaatsiz Doğruyu söylemek gerekirse eğrisiz Hiç bu kadar sulu göz olmamıştım yeğen Elimin tersiyle iterken ıslak bakışları Bihaber sevda havasında şu İzmir kışları Akıt gönlüme bıçak sırtı kesik yaşları Gövden sıkışmışken kep potin arasına yeğen Zaman yirmi dördüncü turuna volta atıyor Rüzgâr ansızın gözlerime nasılda toz taşıyor Susuzluk orucum sana bozmak kolay olmuyor Ah ben nasılda biçareyim yeğen As p/arkanı yağmura gün doğmadan Dök yüzünü yollara vicdanın utanmadan Tabanlar p/atlayıp, öfken kana bulanmadan Tekmele ağır küfürlerle geceyi yeğen Şimdi yoksun ya ağlasam ki ne çare Kırmamıştım çoktan bam telimi pare pare Yüz sürdüğüm sevgin düşürdü bu hale B/ırakta dökülsün avuçlara inciler yeğen Düşmüş yerlere ruhum vurgunlarda Gölgem insandan kalma korkularda Bileklerim kelepçe yüreğim acemice sorguda Yoksa uykularıma d/adanmış d/arda mısın yeğen |