çekip, gitmeli ya da çekip-gitmeli
çekip, gitmekli...
çekip-gitmeli. dön dolaş, hep aynı yerde kopuyor filmin son sahnesi uzun metrajlı bir felsefenin, kısa metraj iz düşümü gibi hayat! biraz senden, biraz benden, biraz herkesten götürüp gidiyorken sahili yalayan dalgalar çekip, gitmeli. düzülmeksizin gelinmiş bir arenada aranjman bukletler ve ardında kandırma içsel kurgularıyla, sabah ışıklarının sızdığı çıplak tenlerin teslimiyeti ya da teslim olmuş bedenlerde uyanan savaşma eylimleri. hepsi bir yana da, aslında! "dön-gel" denmeyecek kadar yosmalaşmış geçmişi sırtımızdan atıp çekip-gitmeli. bir damla kanayışın ıslattığı bedeni, girmediği hafızaya gömüp soğuk musalla taşına "mazi" yazarakta olsa, tutulmuş köşebaşları arasında sinsi slolomlar atarak bir buz kalıbının üzerinde, kaygan zemindekine benzer kayışla "dön" nidaları dikte eden, gömülü bedenin telkinlerine aldırmaksızın çekip gitmeli... |
Sitedeki klişe aşk şiirlerine henüz bir alternatif olarak gösterilebilir olmasa da olma çabası mevcut.Kutlarım.