ÖLÜMÜ SUNABİLMEKTİR SEVGİ, BİR SİYANÜR DAMLASIYLANe kadar sevebilirsin ki beni, yarına içinde taşıyabilecek kadar mı mesela, Bir mavi su yığınında soluksuz kalana değin beni dibe mahkum edecek kadar mı? Ya da dur dur, sanırım çam terebentiyle tüm vücudumu kaplayıp açık kalan tek yerimden hava dolduracak kadar mı dersin... Söylesene beni hangi ölümle yok edecek kadar seviyor olabilirsin ki? Dudaklarımı doğrayıp karıncalarla paylaşabilir misin? Gözlerimi çıkarıp bir şişeye sığdırarak denize salabilir misin? Etlerimi doğrayıp ormana serpebilir misin? Kanımla bir havuzun dezenfekte bölümünü doldurabilir misin Beni, bana bunları yapabilecek kadar seviyor olabilir misin? Oysa ben seni çırıl çıplak bir ağacına bağlayabilirim ormanın, En kalın urganı kullanırım bunun için Ve her zerreni siyanürle yıkayarak kutsayabilirim sevgimi Sana dokunan her canlı yok olurken, sana sevgimi zihnine kazısın diye. Ben seni, benden başkası sevemesin diye zehirle yıkayabilecek kadar sevebilirim... sevgi nedir biliyormusun şimdi; sevgi diyorum sana sevgi hani bir damlasıyla yıkandığın siyanürü ciğerlerinde hissedecek kadar ait olabilmek ve ait kalabilmek yani.... yaşamın kısda bir lahzasını kutsadığım yazım meşkalesi bu nokta ile bir süreliğine peyzaj çalışmasına alındı tarafımca. son mürekkebiyle tükenmez kalemimin bu dizeleri karalarken her şeyin tükenebileceğini bir kez daha anladım. doğru olan yani, olması gereken ölüme doğulan bu yaşam skalasında. eyvallah tüm tükenmemesi ümnidiyle yazan kalemleri tutan yüreklere... KAYRA ZORAN |
hani bir damlasıyla yıkandığın siyanürü ciğerlerinde hissedecek kadar ait olabilmek ve ait kalabilmek yani....
-çok güzel bir tanım okudum
-eyvallah...