Kanatıyor canımı.....
Yüreğimde korkunun soluğu.
Dayanmış ölümün kapısına. Ne adımlar attık ve yürüdük, Cam kırıkları caddelerde. Ayaklar çıplak,kan yağıyor. Kanatıyor canımı, Boğuştuğumuz karanlıklar. Ne soğuklar gördük ve ayazlar Üşüdük dondurucu havada. Şiirler yazılmıştı cam kırıklarıyla. Caddelerde…… Şiirler yazılmıştı cam kırıklarıyla. Yollarda……. Uykumuz bölünmemek üzere…. Tabutlarda yatmaya hazırdık. Bıçak kesiği vefasızlığın kadar, Yalnızdık…… Duvarlar ıslak,gözyaşlarım vardı. Sen yağmur dersin ben ise sel….. Ruhumu boğandı bu gidişlerin. Gözlerim çakılı kaldı tavana, Bir kanlı çivi gibi…… Asmışlardı paslı zinciri, Sallanıyordu iç gıcıklayıcı. Pis koku kaplamış tüm odayı, Ben yinede ; Yok sayamadım bu aşkı unutmayı. Kanatıyor canımı, Titrek ve sönük yanan sokak lambaları. Zaten, Geceye düşmüştü hüzün,kar taneleriyle. Fakat ! Yağan kar değil yıldızlardı üzerimize. Ve..... Kapılar kapalı kurşun kokusu sarmış. Boş sokakları,kaldırımlar nemli….. Boş tabutlar sıralı kaldırımlarda. Kanatıyor canımı, Leş yiyicilerin olduğu bir dünya……. 15.03.2015 |