kapalı gişeyalnızlığın gölgelerinin uzadığı vakitlerde yitik hayatların aşikar yazgıları filmler izliyorum Mathilda birbirinden uzaklaşıp ayrı yollara giden iki insanın hikayesi… uyuyan geceye perdelerini indirmiş bir sinemada hayat denen filmin geriye sarmak istediğim en güzel sahnesinde bir kadın tanıdım öpüşürken tek ayağını havaya kaldıran beni akışa bağlayan zincirin eksik halkası bir kadın… ayın karanlık yüzü sulara değince bir alt yazı geçiyor birden ’başrol oyuncusunun ani ölümü nedeniyle...’ film yarım kalıyor ve kopuyor şerit en güzel yerinden... hayat denen dramanın görkemine yakışan bir son bu Mathilda baksana kendi filmlerimizin bile başrol oyuncuları değiliz oysa kim istemez ki hayattan sahneler koparmayı ve o sahneleri ileriye ya da geriye sarmayı kim inanmak istemez ki ölümsüz kahramanların varlığına fişin çekilmesi yüzünden filmin yarım kalmayacağına… hayatımız Mathilda fırtınalı ruhları taşıyan bir gemiydi sakin denizlerde batan her şeye rağmen filmimiz kapalı gişe oynayan muazzam bir sanat eseriydi... bütün suların taşkın dalgalarında bir martı baharımın gülen yüzünde bir çiçektin Mathilda yazık ama sadece bir filmin uzunluğu kadar misafiriydim yüreğinin... Josef Kılçıksız |