Uyan Berkin Uyan
On beş’ine bastın bu gün,
uyan be "umut gülüşlü" çocuk! Uyan ki; mavi tomurcuklar bir daha açsın yüzünde, masmavi. Ne kızıl gelecek, ne gökkubenin erinç’i sensiz olmasın, sensiz kalmasın, kadaların ben alam oy ! Bak işte kışı yarıladı mevsim. Elinde ekmek olacaktı bakkal dönüşü, bahar gülüşünde donup kaldı zaman. Artık, inceden ve derinden yine bahar gibi kokmakta toprak balam. Biz, tekmil gri bulutlara kesmişiz inanmazsan, aç gözlerini aç ta bir bak! gözlerimiz yağdı yağacak. Gör bizleri; gör. Gençler, analar ve babalar yetişkin, koca koca ve kocamış adamlar yağmur bulutları ekmek/te toprağa. Bil ki, mesele zamansız ağlamak değil çocuk ! Sen uyan ve aç gözlerini ki biz çaresizliği orta yerinden, faşist devleti göbeğinden çatlatalım... Ve; 《din bezirğanları ayakkabı kutusunda "yürütsün" , "lüp"etsin deve kervanlarını. Sen sus ! Sadece seyret ! Şükret ! Ve dua et !》diyen; yaşama, acı, işsizlik yoksulluk, haksızlık hırsızlık, yolsuzluk ve el kapısında gurbet, devlet eliyle şiddet, cinayet salğılayan bu vahşi kapitalizmi kökünden kurutalım. Meneviş mavi gözlü meneviş mavi gülüşlü çocuk aç gözlerini, bu gün senin doğum günün. Sen uykuda, yağmur bulutta hapis. Aç gözlerini ki, toprak yağmursuz o yağmurlar alaimiasema’sız, güzel yüzün ve gülüşün gülüşün gökkuşaksız kalmasın. Sen uyan çocuk, ömrün nice yaşlar alsın ! KO kadan belan bana kalsın... 05:01:2014/İzmir. |