Biz
Biz
en deli çağlarda kanımızın saniyede "aşk aşk" debisiyle damarlarımızdan aktığı yıllarda; lümpen gençlik diskolarda barlarda. Biz ekmek kavğasında, geceleri yazı afiş "yarınları" kurma sevdasında "68" kuşağının devrimci ateşiyle harlanıp "78"i onurumuzla tarihe yazdık "korsan eylemlerin" koynunda. Şimdi aptal bir bukalemun’un bir "oblomov"un alaycı dudak kıvrımlarında yeşil yeşil dolar dolar lira lira salyalarını akıtarak "hiç" olurmu? hiç? Piç ! (Her canlı tohumun -nüve’nin- bir dişi bir erkeği elbet vardır.) piç/lik suret’i mayadan, kalb’i karadan, kaypak karekteri -bi haber ahlâktan- -olmayan vicdan’ı- b.k’tan dır. Şimdi bu ahval üzere, bir çocuk "yaşanmamış" "yaşanamamış aşkların" çeşmi siyahına diz çökmüş ağlıyorsa, her aynaya baktığında ayna camını kaplayan buğu’nun aynanın sırrının gümüş iyonlarının gizeminde birikmiş birikmiş ve geçip gitmiş hatıraların ardından yaşlanmak bir şekil şu aynada suret’i çizgiden bir yansıma bir yanılsama yalnızca. Yoksa, özünde en masum haliyle çocuk hep on sekizinde bıçkın bir deli fişek yaşlılık yılların işbirlikçisi bırakalım yatsın yorğan-döşek. Her hazan her eylül yaklaştığında kırlanğıçlar göç etsede sıcak iklimlere, serçeler hiç terketmez yorulmadan kanat çırpar hiç üşümeden üşenmeden kalbimin her atışında en sadık en militan haliyle. Dedik ya ! yaşlılık "suret’i çizgiden" -ihtiyarlık- arıyorsan avucunu yalarsın ! -o- bizde "Yok" hükmünde...... 10/11:08:2012 |