SIRTÜSTÜ BİLGİ SAYAR
Doldur kadehi saki,
Pek bir içesim var bu gece yağmuru. Soframda şalgam acılar, Toprak masa örtüsü, Çocuklarda büyük devrim, Doğmadan büyüyorlar. Gözlerini hayata açtığında, Göremediklerinde babalarını. Ağaçlar kardeşçe yaşarken ormanda, Bizler incir ağacı dikiyoruz ocağına kardeşliğimizin. Bir ceylan nasıl kaçıyorsa kaplanın pençesinden, Öylece kaçıyor kadınlar düşlerini süsleyen erkeklerden. Çocuklarını toprağa gömen anneler, Sırtüstü bilgi sayar! Kaç sabah kaldı ki ölüme, Çocuklar değil midir oysa bir annenin yaşama sevinci? Kime kesilecek bu vahşetin hesabı, Doldur kadehi saki, Bugün pek bir içesim var yağmuru. Hoyrat bir rüzgâr tokatlıyor çehremi, Neylesin gönül merhem olamayan bir hekimi. İsrafil’e söyle bekletmesin. Tez doldursun kadehi, Bu gece sarhoş olasım var. Dökülüyorsa gözlerimden yaşlar Bil ki adım sonbahar |