BİR SESBir ses duyuluyor, Sağır kulağımın dibinde... Bu ses ki; Bir tutam melankolik cümlelerdi,sanki... Cümleler’in içinde,eskimiş,birer anıydı!.. Anılar’ın içinde,yırtılan,tek tek bütün resimlerdi.. Resimler’in içinde,yitirilen,bir sevgi eksikliğiydi.. Sevgi’nin içinde,kaybolan,sol yanımda bir sen idin!... Bu ses ki; Dağınık odam’dan uzaklaşan bir ayak sesi... Çatlamış duvarlardaki bozuk saatlerden,kaybolmayan, -Tik tak-sesi...Evet,o ruh morartıcı ses idi!-Durmadan tekrarlanan... Hayır,bu ses:Akıl ile yürek arasındaki bağı delirten bir ses gibiydi!.. Hayır,bu ses:Kırık vaziyette bulunan kalbi’min,bozuk ritim atış sesi idi!.. Hayır,tam aksine olan bu huzurlu ses:Tavan arasında unutulmuş,radyo ve gramofonlar’dan çalınan kısık bir ses idi... Hayır,bu hüzünlü ses:Tuhaf adam olan Cemal Süreya’nın ağzından,yaşayan şiirler’de ki solmuş kafiyelerin direniş sesleri idi!.. Hayır ya da evet,arasında kalan bu ses:O’nun şiirlerinde ağlayan bir kadın’ın,uzaklaşan belki de ömür boyu silinmeye mahkum kalan,titrek adımlarındaki ses idi!... Bu ses ki; Hepsi,ben rüyada iken; Kulağıma doğru yankılanan buğultulu bir ses’ti,sanki!... |