Hamza Toprağa Düştü
Bizi kendine çeken Uhud mu Medine mi?
Bir hüzün mevsiminde yada yaranlar düştü. Dağladı bağrımızı Uhud’da hazan demi. Cehlin sinesinde hep nadanlar nara düştü. Uhud’da hazan demi Hamza toprağa düştü. Peygamber-i zişanın hüznü sardı havayı. Okçular tepesinden Uhud’a figan düştü. Orada yaşananlar çok üzdü dolunayı. Mekke’nin müşrikleri nice koldan üşüştü. Uhud’da hazan demi Hamza toprağa düştü. Hurufatın dilinde pelesenk oldu yetmiş. Medine’de kaç ocak sinesine bastı taş. Önce sandı ki küffar tam burada bitti iş. Mekke’nin müşrikleri ayrıldı yavaş yavaş. Hüzün vakti Uhud’da Hamza toprağa düştü. Medineli mü’minler bir sabah yola düştü. Zırhını giydi Resul hanesinde vakarla. Bu minvalde Resulün zırh çıkarması güçtü. Devam etti yoluna ilahi bir kararla. Uhud’da hazan demi Hamza toprağa düştü. Hamza ki pehlivandı eşi menendi yoktu. Rızayı bari için kuşandı kılıcını. Ona hayran melekler kum tanesinden çoktu. Çekilen kılıcına haramdı kılıç kını. Uhud’da hazan demi Hamza toprağa düştü. Hüzün yılından kalan hazan sardı havayı. Efendimiz üzüldü şehit olan Hamza’ya. Ve asla indirmedi yerlere Hak davayı. Düşse de acı zulüm o dem güneşe aya. Uhud’da hazan demi Hamza toprağa düştü. Ankara,27.03.2015 İ.K |
Tebrik ederim