'o son gidişin'
Ne çok kadın sevdim, unutmak için seni,
Ne çok kadın terkettim, senin bakışlarını bulamadığımda, Ne delilikler yaptım, en sert rüzgarlara bıraktım kendimi, Ne çok ahlar karaladım büyük günah defterime, Duygularımı hırpaladım tek kişilik gecelerde, Bedensiz AŞK’ları bile düşledim sabahlara kadar, seni unutabilmek için, Ne çok bakışın peşine düştüm, sana benzeyen, Ne kadar uzaklara kaçmaya çalıştım kendimden, Ne çok ayrılık şiiri okudum, Ne enteresan yollar buldum, Seni düşündükçe gecenin olmadık bir yerinde, Ne çok kavgalar ettim kendimle, Ne ağır küfürler savurdum duygularıma, Ne kadar çok şato inşa ettim kendime, katıksız yanlızlıklardan, Ne çok lanet ettim haklı haksız, hayata, Ne çok düşündüm masumiyetini, Ve salaş bir cafe’deyim sevgilim şimdi, Ve şöyle kuruyorum son cümleyi, Öyle masumduki o son gidişin.. Hep yarınlara kaldı seni unutmak.. Hep yarınlara ertelendi.. Ama yetmedi hiç bir yarın.. Seni unutturmaya... |
Öyle masumduki o son gidişin..
Hep yarınlara kaldı seni unutmak..
Hep yarınlara ertelendi..
Ama yetmedi hiç bir yarın..
Seni unutturmaya...
unutacaksın aglaya aglaya unutacaksın erkekler aglamazı hatırlaya hatırlaya üstelik unutulmayacagınıda bile bile gün gelip hatırlayacagını bilsen bile anlık unutacaksın yada yaşarken ölümü tatcaksın..