TIRNAKLARIMIN ARASINDA
Çamurlu patikalardan geçerek,
Varıyorum benim karanlık dünyama. Farketmez kimsecikler, Çileli ömrümün bende bıraktığı izi. Benim doğduğum, nefes aldığım yerler, Benzemez sizin oralara. Yukarı mahalle zibidileri bile, Uğramaz buralara, Sanki yasakmış gibi, Bilmezler yolumuzun nereden geçtiğini. Şeş kaza saparsa Mercedes’i ya da Jeep’i, Zor atar buralardan kendini, Basar gaza hırsla, Ezecek nerdeyse maksili çingeneyi. Akşama gazino çıkışı sevgilisine alırken karanfili, Hemen silinir aklından, hatırlamaz ki kara benli yüzleri. Mürekkep yalamış kibar kişiler, Bohem yaşamlarının ardına gizlenenler, Ancak okudukları kitaplardan tanır, bizim gibileri, Rüyalarında bile kirlenir, ayaklarındaki değerli çizmeleri. Ancak seçim zamanı palavracılar, Kuru sıkı laflar atmaya gelir, Çalar varoşların kırık dökük kapısını, Kırk yıllık dost gibi kahvesini yudumlarken, Yüzlerinde kim bilir, kaçıncı maskeleri. İşleri bitince unuturlar, Oy sandığında fakirlik, çözümsüz bir bilmece, Kaderimize döneriz, Sefillik alışkanlık yaptı bizde (!) Dozerlerle, greyderler gelir, Gece kondular yıkılır birer birer, İsyan bastırılır coplar iner ikişer üçer, Ölüm kol gezer mahallede, Gözyaşı yakışır bize, gülmekse sizlere. Hak ettik, Çünkü inandık sözlerinize. Geceleri gerdan kırıp, göbek atan dansöze, Benziyorlar desem haksızlık olacak, Ekmek parası için ağız kokusunu çeken emekçiye, Birde kulp bulup namussuzdur onlar diyenlere, Sizin yaptığınız ne ulan bre hergeleler... Neyse boş boğazlık ettim yine, Derdim olsa da umursamayın kime ne, Çocuklarım için her zaman, Yüzümde koskocaman gülümseme. Nasırlı ellerimde saklarım ben hüznümü, Tırnaklarımın arasındaki hayat hikâyem bir sürü, Suratımdaki derin kırışıklar ispatlar sözümü, Terk edilmiş olan insanlığın özümü. Benim doğduğum nefes aldığım yerler, Benzemez sizin oralara. H. Çiğdem Deniz. |