HER YER KIŞ KIYAMET...
kainat
yırtık bir rüzğarın uğultusuna bırakmış kendini kalın kışların arkasında çığlık renk budalası ışıkları gölgeler herşey olduğundan bin inat dil derin bir kesik susta yürüdüğüm sokağın çaprazında kök dalından ayrık bir ağaç yaşadığı anı kirletmemek adına öylesini kuru kara vurur dişlerini birbirine keyifsiz sema mı? gri bir örtü ne zaman serilecek beyaz vede maviye bilinmez ama iki sıkımlık canı olan yağmura tesilim oluşta bilinmesi gereken ise çığırtkan toprak bu üstü başı çamurlu düşlerin sevmekle meşkül oda farkında güneşin yarım aklı doğuşuna ve elvadaları koyup giden bir kaç kuş yer gök arası yaşam niyettindeler ilersi var mı? var olacak kanat gücü ile ama bahar bu sene geç gelecek hele ben kısık ateşe kıvrılmış bedenim çayım demine kaçak dudak arası tadı keza olasım yok dışırlarda ruhum ise aşka bahara ne kadar emiri vaki bir bilseniz bir bilseniz... 23-3-2015 İST |