Kükürtçiçeği
yine yüz çevirdi ay !
bir dağ doruğunda açarken yenibahar, kekeç kükürt çiçeğinin belgisi yitik ve izanı yok ! nankör ay ! üstüne nurlar salmadın acelye’lerin,manolya/ların halen üstü karanlık çalarken güneşten kalan şavk’ları yadigar ağırlığını taratıya koymayan sıfatsın sıfat keşk olmasaydı katran karası karanlıklarda kol gezen yirticilar pöç, pöçük, kuyruk kalkanlar üşüyor gözlerimiz’de bir türlü kurumayan kirpikde ki ıslaklar üşüyor ağzımızın içinde ısıttığımız sekiz parmak üşüyor kızıl şap ebrulu gece ki uyku ! kıl payı sıyrıldığımız ölümcül ölüm ! üşüyor yol üstünde yanar döner tuzaklaşan,kir renkli zulmet üşüyor ayakkabısız titrek çıplak çocuk bedeni üşüyor küf yeşili gidenlerimiz artık özgürlüğümüzün yüzü soyut uçurmalarımız bile bir intihar hecelerimiz kalemlerde kayıp hatta reşit olmuyan fikirlerimizdir bir sabun köpüğü gibi eriğip giden ki...! r e v a Kadir Haktan TÜRKELİ |