40 yıllık şarap
dağ şelalesinin sesiydi kulaklarımıza,
çınlatıran vede delice akan! hal hatır sormadan yapıştı kulak zarına gök kubbenin kıblası kayıp eteklerimize,tutan iniltileridir hesap sor diye ! keşk ! tutulmasaydı nefesierimiz o gün ? bu gün ? kalırmıydık yas/lı,pejmurde ? varsın sessiz ,sedasız düğümlensin ? yüreğimizde vurulan haksızlık şamarları yaşamın bedeli dir özde 40 yıllik şarabin hikayesi ! kolay mı anlatmak ? veye anlatmak ? nerden başlasam ? nasıl başlasam ? iki ayri kol ! iki ayri yol ! ince bir duğümdür üstü karalanmış bilmecedir halklar nifakı bazen dualı bazen bedualı kan gölüne çevirilen davalı iki köy misali her ikisi yoksul , her ikisi perişan olan pay edilirken hanelerine uzlaşmaz çelişkileri sadece ateştir düştüğü ! iki gözünün biri ıslak diğeri mendilli küsüz ocaklarda ıslaktır geceler dir her belayı göysünde barındıran sır ! birinin yaşaması diğerinin ölümüne borçludur bu coğrafyada karanlık basar karanlığı bağrına zaten maharet karanlıklı gece de Işığı bulmak yâ ! Kadir Haktan Türkeli |