Söyleyin
Göçün Sıla’ya gurbet kuşları
Yâre selam söyleyin Dilimde hep aynı türkü Hergün,hergün söylediğimi söyleyin Biçare kaldım gurbet elden Memleket çok uzak özlem içerimden Bir mecburiyet esir almış gençliğimi Gece yıldızları saydığımı söyleyin Yatağı beton,yastığı taş Gözleri meçli,hüzünlü kaş Yüze kırışık düşmüş,ağarmış baş İçeridemde keder,gönlümde yas Yâd ellerde ömür eskittiğimi söyleyin Bayram gelir,geçer aynı, Sabah,akşam nasılsa karanlık aynı Dert dürüyor halim hep aynı Hamam eski,tas aynı Yâban ellerde heder olduğumu söyleyin Dili farklı,dini farklı Sokakları,cadeleri farklı Yüzleri başka,bakışları farklı Ne dediklerini anlamıyorum Gâvur ellerde heder olduğumu söyleyin, Memleket var burnumda buram,buram kokar Hasret içerimi körler durmadan yakar Gözden yaşlar sel gibi akar Uzak ellerde heder olduğumu söyleyin Mehmet Kılıçel |