KARINCA KARARINCA
Evveli zaman içinde
Nisan tozu kaçınca gözlerime Gökkuşağını yırtıyordu kuşlar Buluttan bir gemi oluyordu ellerim Ellerimi ellerine demirliyorken zaman Gemiler geçiyordu kalbimden işte o an Kopuyordu sayfaları bir bir Aşkın seyir defterinin Bir saman parçası ve kalbur Altı ay ve güz Ben deyim şu aşktan Siz deyin sema-ül âlemi yarattılar baştan Düş kokan bir güzelleme Bir varmış, bir yokmuş... Yoksun! Sular yangın yeri Ağaçlar giyotinde Kuşlar dilsiz Masallar yalancı Yakmayın gemilerimi ne olur Bir varmışla yazılan son masal biz miyiz? Nasıl anlatılır bu sensizlik Ben, ben burada acının denizi Sen bensiz akvaryumlarda gemi İskelemizde yalnızlık giyinmiş kadınlar El sallayan çocuklar Gökten düşmeyen elmalar Seyir defteri gözyaşları ile yazılan bir bahar İşte tam o anda gölgelerimiz birbirine sarılır Alabora olur ömür Aşk vebal Ölüm helal, Batarız benliğimizde yar Nasıl anlatılır bu sessizlik; Ey ruhu kederim, ey sevdanın hası Gözlerinin İçinde ateş balıkları Harran’ın öfkesi, İbrahim’in duası Nemrut’un yası Çehreleri yorgun evler gibiyiz biz Tütmez olur aşkın bacası Minarelerin boynunda asılı kalır da âmini annemizin Ölüm içre ağlar Keyfi yerindeyse aşkın Bir kaldıraçla kaldırır dünyayı çocuklar Nasıl anlatılır bu tufan Kalbimdeki denizi ikiye ayıran Nuh’un gemisi gibi saklım İçim dökülüyor içine içimde yeşerirken aklın Sevişmeyi unuttu toprak ana bile bakın Bir su, bir toprak bilirdi tene değmeyi Belki bir kefen gibi… Ne zaman tenimize değse aşk Su olur akardık toprağa Yaşamın kökleri sızlardı omuzlarımızda Nasıl anlatılır bu masal ,mutlu sonu yoksa Gemiler rotasını bulup, sevenler sevdiklerine varınca Çiçeğin özü toprağı aşk ile yarınca Bir varmışla bir yokmuşla Az giderdik, uz giderdik sevda ile yiterdik Her yıl işte tam bu vakitlerde,baharı müjdeleyince karınca Biz hep aşıktık aşka ,karınca kararınca Yasemin Demir 2015 Mart ayı cemre telaşı |
Bana yalnızca sanat dolu satırları okumak düştü.
Bir de Yasemin Kızımın etkili yorumundan dinlemek...
Kutluyorum...