SÜRGÜN
Kalmadı gözümde fer, ufka bakmaktan yorgun!
Yüreğimin cezası, okyanuslarda sürgün... Öyle ağır basınç ki, çoktan yemiştir vurgun! Yeşeremez-veremez, kuru dalında sürgün... Acılarla yoğrulup, sonucunu bildiğim Hedefi belirleyip rotasında kaldığım Zehir’i yudum-yudum şerbet diye içtiğim, Ölmeden yüreğimin, kefenini biçtiğim... * Hakkın Olabilir Mi? Peteğinde bağında O’na yer vermiyorsan Özünle nefesinle sevginle örmüyor-san Canından bir nebze can köküne karmıyor-san Yeşerir mi zirveler, bağrını sermiyor-san, Yağmur olup kar olup toprağa yağmıyor-san Hakkın olabilir mi gönülden sağmıyor-san... * Ne Menem Bir Dert İmiş... Bugün de battı güneş, umut yarınlarına... Belki de bahar gelir kurumuş dallarına, Gelen geçen gül serer dikenli yollarına... Kimisi neşter vurur yürek yaralarına! Bir fırtına kopar ki; sığmaz sınırlarına Bir yenisi eklenir her gün sayılarına Azgın dalgalar çarpar gönül kıyılarına... Bugün de battı güneş, umut yarınlarına... Ne menem bir dert imiş bu gönül muamması, Elbet kendine ayan tanımı müsemması... 12.08.2011 / Metanet Yazıcı *** |