Kardeşlik Sözde Değil Kaynaştık Özümüzde
Var mı düzgün bir yanı, doğruluğu dirliği?
Sorulur mu deveye boynunun eğriliği... Hakk’ça konuşacaksak; önce özeleştiri! Adaletin Ruhunda YOK! DOSTLUĞUN HATIRI! Hukuk Terazisinde hile/hurda olamaz, Hiçbir sistem zulümle ayaküstü kalamaz! Bir sakat ruh hâli ki; üstünlük hastalığı! Kendinden olmayanı sindirme küstahlığı! Sanıyor ki kendini, her şeyin öz sahibi Zannedersin cephenin değişmez muharibi Bir yerde yangın varsa neden SU tutulmuyor? Söndürmek şöyle dursun, rüzgâr estiriliyor... Bölücülükten yana şikâyet ediyorsun! Farkında değil misin? Aynını yapıyorsun... Ötekisin diyerek durmadan itiyorsun Dinlemek şöyle dursun, yüksekten atıyorsun Araştırıp hâlini; derdin nedir" sordun mu? Acısını paylaşıp, yaraları sardın mı? Kardeşin yoksulluğu yüreğini deşti mi!? Bağrındaki yangından bir kıvılcım düştü mü? * Öyle bir topluluk ki; ne yaşar, ne yaşamaz! Böyle yok sayılmayı, hiçbir zümre taşımaz... Geçmişe sünger çekip, bu günü sorgularsın Sığ bir düşünce ile kardeşi yargılansın! Yoksul bırakılana, dönüp dilenci dersin! Her türlü hakareti pervasızca edersin Dehşetle izliyorum, bir lütuf bahşediyor! Veriyoruz" diyerek, yardım’ı fâhş-ediyor! Muhakeme yapmaktan hep uzak kalıyorsunir; Neden ALAN değil de, VEREN sen oluyorsun? Sonra da pervasızca; çok şey verdik diyorsun; Farkında değil misin, hakaret ediyorsun! Kimin Hakkını kime sadaka veriyorsun! Kibirli eda ile hem, caka satıyorsun... Karşındaki, kardeşin! Besleme mi görürsün! Her işte "Aslan Payı" kendine ayırırken... Neden anarşi doğar kardeşler arasında? Aranmalı sebebi akında, karasında... Bu kadar zor bir iş mi? "BEN" değil de, "BİZ" olmak? AYNI HAKKLARA SAHİP OLDUĞUMUZU BİLMEK... Hain varsa ki; vardır, emeli ayrıştırmak! Fakat neden, işini böyle kolaylaştırmak? Topyekûn mimleyerek, için-için bilenmek! En ufak ses tonunda, tehditlerde bulunmak!.. Öyle nazik konu ki; bir an da kopar bağlar! Ne arkadaş ne eş/dost, araya girer dağlar... Ah şu dilimiz var ya, sorumsuz sarf edilen! Serseri kurşun gibi adres sormadan gelen... Bir başıbozukluk ki "Ağzı Olan Konuşur" Söz, söz olmaktan çıkar, kurşunlara dönüşür... ... Kökten tahlil ederek, mevzuyu bllmedikçe, Temelde sorumluyu arayıp bulmadıkça... Davranışta, hizmette adalet olmadıkça, İnsanca talepleri yerini bulmadıkça; Bu Sessiz Feryatları elbete DUYAN OLUR! Görüp, bilmediklerin, onlara AYAN OLUR! Kurt, puslu havalarda avını ARAR OLUR! KENDİ İNSANİN İLE SIRTINDAN VURAN OLUR Ailede asayiş, ana babaya düşer, Sağlamazsan dirliği bela OBA’ya düşer! Büyük mü sayılırsın muhatap almayınca, On binlerce insanın canına malolunca... Değişmezse; bulamaz bu sakat mantık, şifâ Pamuk ipliğinde mi bu kule bu irtifa! Bir şüphe mi arz eder kuvveti, sağlamlığı!? Sormazlar mı nedendir, sözlerin bağlamlığı? Bu öyle bir yapı ki; dayanır külfetlere Zemini meydan-okur şiddetli afetlere... En büyük noksanımız düşünce, muhakeme Adil bakabilirsek, gerek kalmaz hakime... * Dağlar/taşlar, kayalar dayanmaz bu acıya! Daha ne kadar kurban! Kaç şehit Dağlicaya? ... Neden çıkar insanlar öz yurdunda dağlara? Ana baba eş bacı bürünür karalara… (…) Hepimizin malumu, bir hikâyemiz vardır, Keçilerin inadı candan da ziyâdedir! Oysa hakiki kaptan, gemiyi kurtarandır! Fırtınayı görmeyen; boş bir üniformadır… Candan daha kıymetli hiçbir mevhum olamaz! Can olmadığı yerde kavram değer bulamaz! Çare yok! Şifâ için dağlanacak bu yara! Bu kendi meselemiz, çözümü içte ara... Eğer harici bir el dokunursa yurduma! Yansır tüm celâlliğim bedenime ruhuma… Tek yürek tek can olur çığ gibi kenetlenir, Tarih tekerrür eder, ismimiz perçinlenir… … Gâye ayrışmak değil, bütünlenmek, olmalı Suçluyu sorgulamak hukukçuya kalmalı. Canın çok acısa da, yargısız infâz olmaz! Kabile yapsa bile saygın devlet baz almaz! Onlarca can alsa da; yine de linç yakışmaz! O zaman katillerle farkımız anlaşılmaz. Vakur ve adâletli davranmak FAZİLETTİR Sabır anlamındaki suskunluk ASALETTİR Bu demek değildir ki boynumuz kıldan ince! Ölçüler denk tutulur, bu şuura erince… ... Dilde söylense bile, algıda dengesizlik!, Kendini farklı görür, bu yüzden eşitsizlik… Olamaz hiç kimseden, kimsenin üstünlüğü! Bunu kâlben söyleyin, gösterin dürüstlüğü… Eşitlik dilde kalır, hele bir söz söylensin! Olsa da arkadaşın bir-kalemde silersin… Sözün en ağırını hesapsız sarf edersin, Neden yalnız kendini efendi zannedersin? Hakk’ı yok hiç kimsenin, kimseyi azarlamak! Kardeşi köle sanıp, üstünlük pazarlamak... Biri, bir diğerini tahkir ederek değil; Kalp mutmain olmalı; nefret güderek değil... Sınırsız savunurken dilini, benliğini; Nasıl yok sayıyorsun kardeşin kimliğini! Neden bu mecburiyet? Sana tekmil verecek... Vatana sevgisini her gün ispat edecek(?) ... Annelik yüreğimle rahatsızım durumdan! Onlar hepsi evladım; olmasa da kanımdan... Her şehit haberinde bir parça kopar benden! Kerpetenle çekilir, sökülür ruhum, candan ... Görmezlikten gelemem! Ölüm olsa ucunda, Bu Vatanın Çocuğu! HAİN’in Avucunda! Ne şu’cu, ne de bu’cu, insan olarak bakmak, NASIL BU YANLIŞ YOLA SAPTIĞINI ANLAMAK... Ne yapsın anne baba? Ateş tüter bağrında Titreyip durur CAN’I, bir diğeri dağlarda... Öz be öz iki kardeş, bekleşiyor pusuda! Yarabbi, bu nasıl hâl! Ateş akar us’unda... ... Sıkıntının sebebi herkesçe biliniyor! Çözümü kabil iken; ne canlar alınıyor... Yeter! Durdurun artık! Bıçak Şah Damarında! BU Vatan Evlatları, tehlikenin yar’ında... … Arama başka yerde dert varsa, şifâ bizde Zehir de, panzehir de, mevcuttur dilimizde... En onulmaz yaranın ilâcı gönlümüzde! Kardeşlik sözde değil, kaynaştık özümüzde... 21.10.2011 Metanet Yazıcı |