HAYAT BUDUR
Yaşlı gözlerle başlarsın hayata.
Çevrendeki herkesi mesud ederken Tek ağlayan sen olursun. Zaman olur yürümeyi öğrenirsin Düşersin, Kanar dizlerin, acır canın Elinden tutmasını istediğin kişiler Yanıbaşında oluverirler. Gün olur taze bir çiçek gibi, Bahar gelmiş gibi açarsın tüm güzelliklerini Koparırlar seni, Sadece koklamak için. Vakit olur aynaların karşısında Yüzündeki çizgileri, Saçlarındaki akları saymaya başlarsın Düşünürsün, Ne kaldı elinde? Baktığın zaman geçmişine Neyi hatırlarsın? Belki dostlarla geçirdiğin Keyifli bir akşam yemeğini, Belki en acı anını, Belki hiçbir şeyi. Gözlerini dünyaya açtığında Yanında olanlar şimdi yoksa, Ne önemi var ki yaşamanın? Neyden tad alabilirsin yaşarken? Var olmanın bir anlamı yok. Yok olmak ile var olmak arasında bir yerdesindir Bir yanın maviye bakıyorken, Bir yanın siyaha bakar. Bir boşluktasındır Öyle bir boşluk ki bu Tarifini anlatmaya ne kelimem yeter Ne de kalemim dayanır. Sırası gelince o son yaprakta düşer Rüzgar savurur götürür Artık ne bir yeşillik kalmıştır Ne de bahar kokusu. Geriye kalan sadece Bir avuç topraktır artık... 17 Mart 2015 Salı/Esra Ersoy |