Bir Zümrüd-ü Ankanın Doğuşu-Çanakkale
Dinle "Ey Türk Gençliği" bir destan geldi dile
Dinle ki öğrenesin nedir bu Çanakkale? Çanakkale, yakılmış bir Zümrüd-ü Ankanın Kendi öz küllerinden yeniden doğmasıdır İki boğaz üstüne kurulmuş palankanın İçine bir ulusun topyekûn sığmasıdır Çanakkale, bir neslin yedi düvele karşı Omuz omuza verip yıkması esareti Her yerde top sesleri inletiyorken arşı Bir Seyit Onbaşı’nın sunması cesareti Çanakkale, yurduma kast eden gafillerin Ebrehe’yle yan yana yattığı kabristandır Bir avuç ebabille koca koca fillerin Tarumar edildiği en şerefli destandır Çanakkale, adına Haçlı denen illetin Kendi cehennemin de dumansız yanışıdır Yüz yıldır uyutulmuş kahraman bir milletin Ashab-ı kehf misali tekrar uyanışıdır Çanakkale, çocuğun ağzı süt kokuyorken Bir İstiklal harbine şahit olması demek Yahut yirmilik gencin mektepte okuyorken Gidip Conkbayırında şehit olması demek Çanakkale, çiçeği kurumuş bahçelerin Hazan ile girdiği bir cengin aynasıdır Aynı dili konuşan değişik lehçelerin Bir marşta sağladığı ahengin aynasıdır Çanakkale, beş vakit bir anne niyazında İsmi binlerce defa zikredilen çocuktur Ateşin üşüdüğü gecenin ayazında İki askere düşen bir yamalı gocuktur Çanakkale, aşk denen şehadet şurubunu Huşuyla yudumlayıp can vermiş zürriyettir Öyle ki engelleyip hilalin gurubunu Bayrağa yıldız olmuş ebedi hürriyettir Çanakkale, dediğin kanla yazılmış zafer Şanla, şerefle dolu tarihin kendisidir Çoluk, çocuk, ihtiyar birlikte nefer nefer Bir asra ışık tutan sarihin kendisidir Mutlu Aydurmuş |
klutlarım