elçiye zeval olmaz!
korkunuz olup dikilmek istiyorum karşınıza
sarı bir tarladan sonbaharda havalanan karga gibi yüzünü karalara boyayıp ortamıyla bütünleşmiş yerli gözler, keskin bıçaklar izliyor sizi nefessiz okundan gerili yay fırtına öncesi duman biriktirip hohluyor yüzünüze hadi gel al beni şimdi kanımdan damlayan bıçak sara nöbetlerinden çıkıp havada öyle savrulacak korkma öyleyse! (sen bilirsin istersen korkadabilirsin) bekleyen intikamlar zulada dibine akan mumdan gözyaşları batırır karanlığını içine kırmızı bir dudak, kenarında imâsı 1001 türlü, rujdan ibaret yüzünü çıkarıp taktı maskesini sessizce bugün artık bayramdır aynaları kırmanın mevsimi onlar hep mi doğruyu söyledi? sanki ömür boyu ekmiştim şimdi hasat zamanı geldi öyleyse dans ediyorum, elimde baltam sıra bende işte bugün de bana bayram! (kimin umurunda?) 17.03.2015 |