Bekliyorum!...
Pencere Kenarına Yaslanmış,
Sol yanıma Hüzün Uğramış... Seni Bekliyorum... Her ne Kadar Gelecek Desem de, Gelmeyeceksin Belki de Hiç Bir Zaman... İzliyorum; Gün Batımının verdiği Hüzün, Sonsuzluğa uzanan Yolun verdiği Acıydı... Bir Matem Havası Esiyordu... Pencereye Yansıyan Işınlar kadar Güçsüzdüm... Yorgun bir Yürek Bilmeden Yola Devam Ediyordu... Yürüyorum; Her Durakta Soluklansa Hüzne Bürünmüş Yüreğim. Ey Yüreğim! Sana Sesleniyorum. Vuslat’ın Yakındır... Sevmeye Devam etse de Yokluğunu Bilmeden. Sensizlik Gözükse de yürüdüğüm Yolda... Ve Kavuşmaksa Sana Olan Vuslat’ım. Sana Olan bu Vuslat’ım Hiç Bitmeyecek!... İste!... Yüreğimde Açtığın Yollar Uzadıkça Uzar... |