ALIŞTIM ARTIKher şeye alışıyor insan. sabah kalkıp yan tarafımda olmamana gardrobta kıyafetlerinin yerinde boşluk yellerinin esmesine pijamalarının yatağın ayak ucundan sarkmamasına alıştım. banyodan gelen tıkırtılara da aldırmıyorum artık bir zamanlar yüreğim ağzıma gelirdi sanki bir filmi geri sarmış gibi sen dişlerini fırçalıyorsun diye hayallenir sarılmak için koşarak kapıyı zorlardım artık sadece kedimizin mama yediğini biliyorum. kızarmış ekmek kokusuna uyanmamaya mutfakta, demliğin ocakta olmamasına ve en önemlisi kocaman bir gülümseme görmemeye alıştım bunlar zor gelmiyor artık ama o çok sevdiğin çiçek var ya hani bana benzettiğin kırmızı açan kaktüs o işte sevdiğim o öldü senden sonra bana seni hatırlata hatırlata gün geçtikçe kurudu tam canlandı mı acaba diye düşündüğüm gün ellerimde son nefesini verdi onun ölümüne hala alışamadım ama merak etme zamanla ona da alışacağım. ağlamıyorum. hayat koşuşturması kaldırımları arşınlıyor bir anne yavrusu üşümesin diye onu sarmalıyor karşı bakkalın oğlu da iyice boy attı Ayşe teyze geçen ayağını kırdı gülümsedim duyunca yengeç gibi yürürdü bilirsin yana doğru sende camdan o güzel başını çıkarır ’Ayşe Teyze dikkat et düşeceksin’ derdin düştü işte sağlık olsun sahi sağlık olsun değil mi gönlümün parçalarını toparlayamasam da olsun elde kalanla yetinmek lazım her şeye çare var ölüm hariç. yine sabah erkenden kalkıp günün suratı görünsün diye perdeleri ardına dek açıyorum yaz güneşinin elleri hafifçe boş mutfakta dolanıp artık yalnızlıktan rengi solan saçlarımı okşuyor içimde ölen heyecanları çantama tepip iş yerimin yolunu arşınlıyorum dudaklarımda alışkın bir ’günaydın’ sahi gün aydın mı bana? bilmem senden sonra onu da umursamıyorum ha ay/mış ha karaymış bana ne monoton bir hayatın ayak izlerinde sadece sekiyorum. akşamın o sağır halini seviyorum en çok. dolup dolup boşalsam yağmur bulutu gibi veya çığlığımı yastığıma gömsem bir an çözülüp o hiç oralı olmadan camımdan içeri süzülüyor kara bir çarşaf gibi örtünüyor üzerime beni koynuna alıyor. vesselam sevgilim sensiz de yaşıyorum ben bir evcilik oyunun da baba rolünü de sırtıma yükleyip gittiğin günden beri hala oyunu bozmadım anneliğime toz kondurmadım her sabah yeni güne ölüm uykusundan kalkmış Pamuk Prenses gibi öpücüğünü dudağımda hissederek başlıyorum. vesselam insan her şeye alışıyor be sevgilim ister istemez alışıyor yüreğe yerleşen boşluk hariç. Ayvazım DENİZ |
Tebrik ederim çok güzel bir şiir.