8
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1846
Okunma

her şeye alışıyor insan.
sabah kalkıp yan tarafımda olmamana
gardrobta kıyafetlerinin yerinde
boşluk yellerinin esmesine
pijamalarının yatağın ayak ucundan sarkmamasına
alıştım.
banyodan gelen tıkırtılara da aldırmıyorum artık
bir zamanlar yüreğim ağzıma gelirdi
sanki bir filmi geri sarmış gibi
sen dişlerini fırçalıyorsun diye hayallenir
sarılmak için koşarak kapıyı zorlardım
artık
sadece kedimizin mama yediğini biliyorum.
kızarmış ekmek kokusuna uyanmamaya
mutfakta, demliğin ocakta olmamasına
ve en önemlisi kocaman bir gülümseme görmemeye alıştım
bunlar zor gelmiyor artık
ama
o çok sevdiğin çiçek var ya
hani bana benzettiğin
kırmızı açan kaktüs
o işte sevdiğim
o öldü senden sonra
bana seni hatırlata hatırlata
gün geçtikçe kurudu
tam canlandı mı acaba diye düşündüğüm gün
ellerimde son nefesini verdi
onun ölümüne hala alışamadım
ama merak etme zamanla ona da alışacağım.
ağlamıyorum.
hayat koşuşturması kaldırımları arşınlıyor
bir anne yavrusu üşümesin diye onu sarmalıyor
karşı bakkalın oğlu da iyice boy attı
Ayşe teyze geçen ayağını kırdı
gülümsedim duyunca
yengeç gibi yürürdü bilirsin yana doğru
sende camdan o güzel başını çıkarır
’Ayşe Teyze dikkat et düşeceksin’ derdin
düştü işte
sağlık olsun
sahi sağlık olsun değil mi
gönlümün parçalarını toparlayamasam da
olsun
elde kalanla yetinmek lazım
her şeye çare var
ölüm hariç.
yine sabah erkenden kalkıp
günün suratı görünsün diye
perdeleri ardına dek açıyorum
yaz güneşinin elleri
hafifçe boş mutfakta dolanıp
artık yalnızlıktan rengi solan saçlarımı okşuyor
içimde ölen heyecanları çantama tepip
iş yerimin yolunu arşınlıyorum
dudaklarımda alışkın bir ’günaydın’
sahi gün aydın mı bana?
bilmem
senden sonra onu da umursamıyorum
ha ay/mış ha karaymış bana ne
monoton bir hayatın ayak izlerinde
sadece sekiyorum.
akşamın o sağır halini seviyorum en çok.
dolup dolup boşalsam yağmur bulutu gibi
veya çığlığımı yastığıma gömsem bir an çözülüp
o hiç oralı olmadan camımdan içeri süzülüyor
kara bir çarşaf gibi örtünüyor üzerime
beni koynuna alıyor.
vesselam sevgilim
sensiz de yaşıyorum ben
bir evcilik oyunun da
baba rolünü de sırtıma yükleyip
gittiğin günden beri
hala oyunu bozmadım
anneliğime toz kondurmadım
her sabah yeni güne
ölüm uykusundan kalkmış Pamuk Prenses gibi
öpücüğünü dudağımda hissederek başlıyorum.
vesselam insan her şeye alışıyor be sevgilim
ister istemez alışıyor
yüreğe yerleşen boşluk hariç.
Ayvazım DENİZ