KADIN TOPRAKTIR YANAR
Kadın ateştir, sıcaklığınla yakar.
Kalbi topraktır, attıkça sarar. Erkeğin gözünden akan yaştır, Damarlarda kandır, dolaştıkça kanar... Kadın sevdadır, ölümsüz aşktır. Elleri gökyüzüdür, sınırsızca tutar. Bağrından süzülen güneştir, Saçları rüzgardır, estikçe coşar... Kadın melektir, sonsuzluğa uçar. Yüreği ormandır, yeşerdikçe dallar. Kayanın özünden çıkan taştır, Akarsulardan dökülen, susuz pınar... Kadın insandır, insanlığınla yaşar. Dili yoldur, konuştukça uzar. Renklerin gözünden, yeryüzünde çiçektir. Geceye düşen yıldızlarla, aydan gölgedir... Kadın volkandır, patlar. Kadın topraktır, yanar; Kadın, kadındır işte! Gerisi yalandan kanar... Kadın, Anadolu’da esarete isyandır, Küskün doğunun dilsizidir. Doğum sancısıyla çocuğunu kundaklayan. Savaşın coğrafyasında anadır. Kadın, göğsünde hüzünle sevinç emzirir, Tüm kırgınlıklarını, sıkıntılarını içine gömen. Her gün yeniden doğup, yeniden ölen. Taşlaşmış, katılaşmış sabrını yüreğinde saklayandır. Kadın doğuştan fanatik sevgilidir. Cennetten kovulan Adem’in havva’sıdır. Sırtında taşıdığı yük, yaşam ağırlığıdır. Gözlerde nazarlık, kara kaplı bir yastır. Kadın kasırgadır, karanlığı sarsan. Dünyanın girdabında çaresizlikle kaybolan. Din, dil ve ırk ayrımı yapanlara perde çekendir. Kadınlığı satan törelere, kadındır başkaldıran. Kadın dünyaca yanan topraktır... Figen ANAR |