ÇOCUĞUMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiiri 1999’da Doğan Cüceloğlu’nun İçimizdeki Çocuk kitabını okuduktan sonra yazmıştım. kitaptan çok etkilenmiş ve kendimle ilgili bir çok sorunu görüp çözüme götürebilmiştim tavsiye ederim. kendime kavuşmamın anısına yazılmış bir şiirdir.
Bir damla vurdu cama
Ardından bir damla daha Vurdu kalbimde hızlıca Ardından bir daha bir daha... Karanlık hakimdi odamda Birde yağmurla kalbimin Yeknasek nağmeleri Bir çocuk ağladı sonra En yakınımda, yanımda. Elveda dedi bir melodide sanatçı, Usulca elveda... Neye elveda, kime elveda? Yaşananlara, anılara, Yoksa karanlığa mı? Ağla çocuğum ağla. Şimdi doyasıya, özgürce. Kimse yok bak yanında Sadece sen ve ben varım. Sen bana, ben sana Yağmur bize ağlasın bu gece özgürce... Aksın gözyaşların bu sefer Dünyaya yağmura. Buluşalım artık çocuğum Yağmurun altında, Koşalım, sen bana Ben bana kavuşalım artık! Unutulmuş, unutturulmuş Hoyrat çiçeğim. Koklayayım seni doyasıya. Paylaşalım umutlarımızı, Yeniden renklensin yaprakların. Gülsün gözbebeklerin, Yıldızlar gibi parlasın, gecenin karanlığında... Korkma çocuğum korkma! Bak ben varım yanında. Kaldır o utangaç başını dünyaya, Uzat minicik ellerini umutlarına. Yumma ceylan gözlerini, Aç artık! Açta gör içindeki gerçekleri, Yalanları, korkuları suskunluğu. Sev içindeki hüznü, ezilmişliği. Nefret etme sakın çocuğum. Utanma kendinden. Sen ne cinayet işlemiş bir suçlu, Ne de sevgi bahçesinden Aşk çalan bir hırsızsın... Bak aynada kendine çocuğum Gör kendini. Ne görüyorsun çocuğum? Görünmezlik, aynasında. Kimsenin görmediği, göremediği... Bir çocuk görüyorsun çocuğum Sırtında okul çantası umutlarla yüklü. Elinde bez bebeği annesini özleyen, Saçları dağılmış taranmayı bekleyen, Yanakları solmuş, öpülmek isteyen, Önlüğü kirlenmiş, yıkanmayı bekleyen. Ayakkabıları çoktan eskimiş, Hani yenileri diyen. Bak çocuğum bak! Gözlerinin içine bak! Bak sana ne söylüyor, gözleri? Ne ne soruyor sana? Neredeymiş mi evi, Hanimiymiş onu dinleyen anası, babası, Hiç okşanmamış mı saçları, yumuk yumuk elleri. Öpülmemiş mi yanakları, Desteklenmemiş mi hiç umutları, aşkları. Hergün susturulmuş mu en masum gülüşleri, Kanatsız mı kalmış Özgürlük kuşları, martıları. Kocaman okyanusta yalnız mı kalmış can simitsiz. Yüzmeyi öyle mi öğrenmiş çocuğum, Görünmezlik aynasındaki çocuk? Güneş doğuyor kayboluyor aynadaki çocuk. Hava karardı. Gece geldi yine, bak geldi çocuğum. Görünmezlik, bilinmezlik aynasındaki çocuk... Ne kadar sarsanda yaralarını çocuğum Hep kanıyor değil mi? Öyle derinler ki, Dipsiz kuyular yanında yağmurların açtığı çukurlar gibi kalıyor... Sar çocuğum sar daha çok sar. Doldur çocuğum doldur. İçindeki boşluğu umutlarla, aşklarla Hasretlerle, sevgiyle. Belki bir gün doldurursun içindeki boşluğu, yalnızlığı. Güldürürsün aynadaki küskün çocuğu. Güldürürsün beni ve seni. Tanıdın mı aynadaki çocuğu beni Yani seni. Tanıdın değil mi çocuğum? İçindeki beni, seni... Bak gökyüzüne yağmur yağıyor, Yağsın. Gördün mü oradaki gökkuşağını? Binbir çeşit renklerini. Kanadına kavuşmuş minicik serçeyi Nasıl da uçuyor sonsuzluğa doğru coşkuyla,gururla. Birşeyler bulmuş karanlık gecede Yazmış nazlı kanatlarına kocaman pembe harflerle. Seni bende, beni sende bulduğunu... Bir damla,bir damla daha Ardından bütün damlalar vurdu Odama, duvarlarıma, eşyaya Vurdu kalbim de hızlıca, Özgürce bu defa bir daha bir daha. Karanlık hakimdi odamda Bir de yağmurla senin kalbinin yeknasek nağmeleri. Ve ben çocuğum ve ben... |