KAPILAR
KAPILAR
Dünya… Dünyayı düşündüm bugün. Üzerinde yaşayan tüm canlı ve cansız varlıkları. İlginç olan insandı sadece... Çözümsüz bir muamma... Öylece duruyordu besin zincirinin zirvesinde. Asıl daha da ilginç olanı, insanın insanı çözme isteğiydi. Her bir insanın, diğerinde kendisinden bir parça bulabilme özlemi ve çabası. Peki bizi hangi duygu sürüklüyordu bu isteğe! Birden kapılar geldi aklıma. Kapılar ne alaka demeyin şimdi.. Tüm kapılar ilginç bir merak uyandırır her insanda. Çünkü kapının arkası bilinmezdir. Bilinmezlik ise bizi büyüleyen ve arkasından sürükleyen tek duygu Her insan bir kapıydı diğerine göre. Açılmayan her kapı gizemli ve arzulanandı içten içe... Bazen kapıyı çalar ve içeriye gireriz. Bazen de dışarıdan bakar, o kapıyı çalmaktan korkarız. Açtığımız her kapı yepyeni bir dünyada yolculuk yapmaktır aslında. Ama her yolun bir sonu vardır diye düşünürüz. İşte burada yanılıyoruz apaçık. İnsan denen varlığın bir sonu yok. Ondaki yolların da. Sadece bizim bilgimiz sonlu ve sınırlı. Ne kadar biliyorsak o kadar yol buluyor ve bilinmezliğe bir kapı açabiliyoruz. Çünkü asıl isteğimiz kendimizi bulmak, kendimizle buluşmak. Kendimizi bulmak için o kadar uzağa gitmeye gerek yok ki. Yapmamız gereken tek şey, kendi kalbimizin kapılarını çalmak ve açmak.. Oradaki tüm mutlulukları bir çırpıda kucaklamak. Dertleri, tasaları, hüzünleri bir süreliğine de olsa uzaklara fırlatmak.. Yaşamak, kılı kırk yararak yürümek bir kumsalda. İzlemek sonsuzluğu, martıları, canlıları. Nefes almak özgürce. Yalın ayak yürüdüğüne şükretmek tam anlamıyla. Yaşamak kırık bir plaktan eskimiş şarkıları dinleyerek yenilenmek. O iki kapılı handan içeriye girip ‘hey işte ben geldim’ diyebilmek. Sonrasını asla düşünmeden. Bir sonraki yaşama doludizgin, ama dolu dolu gidebilmek.. Aşkla, sevgiyle ve elbette ki hep yaşama isteğiyle… |
Şiirin evsunlu gizemi sevgiyle yuğrulmuş.
Beğendim…
....................................... Saygı ve Selamlar...