KADININ ADI YOK ( ADI NALANDI )Şiirin hikayesini görmek için tıklayın (Bu şiir gerçek bir yaşam öyküsüdür...senesini tam olarak hatırlamıyorum...sanırım 9-10 sene önce yazdığım bir şiir... DÜNYA KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN)
KADININ ADI YOK ( ADI NALANDI ) Bu bir masal aslında, ne hikaye ne roman Nüfusta kadın adı konmadan unutuldu. Dokuz ay on gün sonra kız doğdu: adı Nalan İstemedi babası, kütüklerden kovuldu. İstenmeyen kız evlat tek Nalan da değildi Daha gencecik fidan, boyun büktü eğildi! Varmadan ondördüne köle gibi satıldı, ’’Kız evlat istemem ben’’ denip evden atıldı! Kimse kader demesin...! Başlamıştı çilesi Kırk yaşında bir beye olunca birden gelin. Durmadan vuruyordu kahpe felek sillesi Önüne geçemedi, onu savuran yelin. Yoktu halden anlayan bir de başta kaynana Durmuyordu hiç dili, Nalan dedikçe: ’’Ana’’ Söz hakkı dersen yoktu, konuşması yasaktı Bir kez yüzü gülmedi gözden gözyaşı aktı Tam on altı yaşında, Nalan hamile kaldı Çocukluk yaşamadı, nasıl bakardı bebek? Bakmak sorun değildi, birden hüsrana daldı Eri; er istiyordu, ya doğmazsa bu erkek! Eğer kız doğurursa, son bulmazdı kabuslar Aynı kaderi çeker, bitmezdi bu hususlar. Çile makinesine sardı bir bir günleri Erkek olmalı dedi; hatırlayıp dünleri! Nalan’ın bu dileği, neyse ki kabul oldu Aslan parçası gibi erkek çoçuk doğurdu. Sanmayın ki Nalanın çile sandığı doldu Istırap hiç biter mi, yoğruldukça yoğurdu. Bebesi üç aylıkken kocadan yedi dayak Patladı yüzü gözü, ne kol kaldı ne bacak! Kocası kalmış işsiz bundanmış dövmesi de Koymayıp ana, baba durmadan sövmesi de! Bir gün bu ıstıraba Nalan dayanamadı Aldı üç beş giysiyi ansızın çıktı yola. Artık anlar gibiydi, kadının yoktu adı! Oğlunun hasretini, taş edip bastı sola. Baba evi istemez, oraya gidemezdi, Koca evinde dayak tahammül edemezdi. Günlerce aç gezindi sokaklarda yatarak, Günleri geçiyordu derdine dert katarak! Bir kez sevgi görmedi ne baba ne eşinden, Suçu; önce kız doğup sonra kadın olmaktı. Talihsizlik durmadan takip etti peşinden, Sildi kadın adını; artık sonu solmaktı! Bir gün bir sokak başı düştü birden ellere, Nalan ’’Maksim Pavyon’da’’ adı dilden dillere! Babası ve kocası; ’’gitti namus’’ deyince, Adana’ ya kor yağdı, alevden ince ince! Bir oldu iki erkek: ’’Nalan’ı paklar ölüm’’ İnfazını kestiler, birden kararı verip! Nalan zaten ölmüştü fark eder miydi zulüm? El ele verip birden, Nalan’ı yere serip! Sanki bir can değildi, baba attı ilk taşı, Kocasının gözünde bir kaç damla gözyaşı. Töre denip adına aklanmıştı namuslar, Kadının adı yoktu, haykırdı bütün suslar! // ’’Vurun kahpeye’’ dendi, taş üstüne taş yağdı, Adana tam üç sene, bu vahşetle anıldı. // ELİF KESKİN KARABULUT.../ ŞİİRLERİN ŞAİRİ... |
selam ve saygılarımla.
Hep şiirle kalın, sevgiyle kalın.