SEN GELDİĞİN VAKİTDurgun sulara düşen yetim yapraklar yandı Salkım salkım üzümler konduğunda son yazdı Kuru toprak çatlar çiğ düştüğünde ayazdı Her yanım menekşeydi şimdi zakkumlar sardı Seni sevdiğim vakit ıhlamurlar açardı Her yanım sarardı güz de kapıya dayandı Cemre düştü kor alev gibi semayı kaptı Tozlu kaldırımlar korkak rüzgar afalladı Aşık serçeler uçup sarmaşığa dolandı Sen geldiğinde deli fırtınalar kopardı Mürekkep kaplamış denizi batan her gemi Kağıda sürülen yapayalnız kalem gibi Kime sorsam siyaha diyor matemin rengi Esamesi okunmaz tekse beyazın dengi Yaşayan tüm halkların ortak lisanı sevgi Ne yeminler ettimse dönemem artık geri Sonsuzluğa uzanan beyaz güller sarardı Titreyen zambaklara kelebekler konardı Yıldız kaydığında semadan feza kanardı Yollar çekildiğinde fısıltılar kaplardı Adım adım yürüyen kadınlar utanırdı Seni gördüğümde yüreğim durmaz uçardı Zemheriler vurdu küsgün ıssız akşamları Tan keser simasıyla yerle gök arasını Kibir kaplamış gölgeni sarsa azaları Mekik dokur aklım tenle dimağları Bertaraf eder okyanus nazlı imaları Sen iklimlendiğinde küller bir bir yanardı Nefessiz kaldığında tesellisi bahardı Yutar soluksuz akar hissiyatım kıpkırmızı kanardı Göğe suskun bakan günahsız bembeyaz kardı Sen geldiğin vakit damla sakızı kokardı HAKAN AYDIN |