Yedi Düvele Başkaldırı
Bin destandır Çanakkale…
Yoklukla, zorlukla, açlıkla ebedi ve ezeli zalimlere, firavunlara, nemrutlara, tek dişi kalmış canavarlara karşı bir avuç imanlı yüreğin başkaldırısı karşı koyuşudur Çanakkale. Ebrehe sürerken fillerini Kabe üstüne, Bir dil diyordu ki Allah Azze ve Celle. Şimdi dördü beşi sağanak sağanak yüklenirken üstüne, Tarihten silmek için Müslüman Türkün adını yine. Aynı imanlı diller diyordu Allah bize yeter, İslam’ın son kalesi yıkılmalı, geçilmeli diyor bu sefer. Geldiler top yekun hayasızca, Arsızca ve bir o kadar da korkakça. Vuruluyordu her nefer, içiyordu en güzel şerbeti, İşte budur Çanakkale’nin heybeti. Gece mehtabı, batan güneşleri selamlıyordu, Bir vatan kalbi işte burada atıyordu. Yüklendikçe kudurmuş, kudurdukça namertleşmiş eller, Kahraman Mehmedim bu tehdide güler. Dakikalar, saatler, kızıl günler, Toprağa düşerken gülümser yiğitler. Kan akıyordu derelerinden Çanakkale’nin kan, Her damlası yiğitlik Miski amber kokan. Çanakkale! Sende yatan şehitler bizden, Bir haber ver o şanlı tarihimizden. Anafartalar, Conkbayırı bir bak Seddülbahir’e, Selam olsun iki yüz elli bin şehide. Kınalı Mehmedim, Yanık Ömerim, Onbaşı Seyidim, Sizleri gözüme nur başıma tac ederim. Vermeyiz dediler vatan toprağını düşmana, Eşini Yemen’de, oğlunu sende kurban vermiş vatana. Öksüzlerin duasısın sen, yetimlerin yurdu, Garip ana oğul gelir mi diye sordu. Gidenler bakmadan ardına, düştüler yola, Ey Çanakkale sana binlerce selam ola. Ruhundan ruh üflenmiş bedenime, Yeminimiz olsun, sözüm olsun ceddime. Kim yan bakarsa gözlerini oyarım, Gözlerini oyamasam da yanımdan kovarım. Var mı yok mu düşünmem inan, Göğsümde varken bu yıkılmaz iman. Gözünün gördüğünden korkmayan Aslan oluruz, Yedi düvel gelse imanlı göğsümüzle durdururuz. Ne çelik tabyalar istedi ne korktu hasmından, Aldı gücünü göğsünde ki kat kat imandan. Vurulan her neferin alnındadır nişan, Ehli salip ki şimdi perli perişan. Korkmaz Türk oğlu korkmadı korkmayacak, Geçilmez serhatti sönmeyince son ocak. Yedi başlı ejderha olsan fark etmez, Türk ölür de yurdunu terk etmez. Gündüz fecrinde gece karanlığı çökse üstüne, Yine de uzanır Tuna’da ta Çin Seddi’ne. Ufacık bir karada vatan sathı var, Geçilmez yurdu, imanlı serhatti var. Nakıs inlemesin diye kulaklarında her an, Birer beşer toprağa düştü her kahraman. Anadolu’nun bağrına vurulmuş mührü, Söküp atmak, kurmak için sömürü. Geldiler dördü beşi sağanak sağanak tepelere, Kurşunlar gülleler ne yapar ki efelere. Ağzından salyalar akıtarak iştahla, Son teknoloji muazzam silahlarla. Yıkmak için son kalesini İslam’ın Bir daha sınayarak azmini Müslümanın. Toprağı elese, yıksa gökkubbeyi üstüme, Bir adım atamazdı, atamadı seddime. Her taşın kan, her karış toprağın candır, Ey Çanakkale binlerce serdengeçti vardır. Bahtiyar AKDOĞAN |