AH KARANLIĞIMIN ZÖHRESİ
Biraz fazla sev beni, sev fazladan az daha
Ah geç kalmışlığımın en güzel kadını, birazdan az daha fazla, biraz daha sev beni Al beni derinliklerine çekiver içine, beni çağıran karanlıklar gibi Öyle sevesin ki sevgin öldürsün ölümü, ölümüm dirilişin adı olsun Kainattaki en güzel varlık, biraz daha sev beni Ateşin yakıp kül etsin, küllerimden doğayım, yine yak, birazdan birazcık daha fazla sev beni Eğleşecek, eğlenecek, yer mi ararsın? Öyleyse haydi kurul gözlerimin içine, gözümün bebeği yeridir durağın. Sonsuzluk ülkesinde pusulamdır aşkın, haritalar dilsiz kalır gözlerinin renginde. Hüznün en eski kitabesiyim ben, yaralarım çağlar ötesinden kalmadır benim, birazdan birazcık daha fazla sev beni. Çöl aslanı gibi cesur, deli ormanların koyu yeşili gibi, okyanusların derin mavisi, birazdan birazcık daha fazla sev beni. Yalnızlığım kırlangıç sürüsü gibi, gökyüzünün göğsüne sığınır hep, Ah karanlığımın zöhresi, birazdan birazcık daha fazla sev beni. Yüreğimin yarası, yaramın zehri, Sen baharın çiçeği, çiçeğimin balı, Defne yaprağından taç takıp başına Ateşle karın buluşması aşkına Ve sevdamın, karanlığımın çeşnisi Sensizlikten ve karanlıktan korkuyorum, koru beni. Ah karanlığımın zöhresi birazdan birazcık daha fazla sev beni. Zeytin bahçesinin kara gözlüsü, buğday tarlalarının sarı başağı, atlas bulutların deli mavisi Birazdan birazcık daha fazla sev beni. Çöl serabında vaham, kutup ayazında güneşim, yatağım, yorganım, kadınım Birazdan birazcık daha fazla sev beni. Ah karanlığımın zöhresi birazdan birazcık daha fazla sev beni. |