Duha
İstanbul’un boğazı kıskanır bu akşam beni
Doğu’m Batı’ma hasrettir, Kuzey’im Güney’ime Akıtsam yaşlarımı, yağsam sağanak sağanak, Marmara’nın suyu taşacak, hüzünlü ve sıcak.. “Derdi olan neylesin” diye sorarlar Yavuz’a “Söylesin!” demeye mecal bulamaz iken o dil Derdin yekününü bilmem anlatabilecek mi Yoksa kalacak mı korkaklığın pençelerinde Susma ey Dil’im, susma ne olur, haykır derdini Terk etme yalnızlığın avucuna bu garibi Konuş ki paramparça olsun gurur duvarları Sen hele bir anlatıver, utandır kulakları Utansın seni anlayamayan bütün yürekler Yere batsın sevdanı hak etmeyen bütün kalpler Açacaksın gönlünü, hak edecek tek bir Zat’a O bana yeter, deyip çekileceksin kenara Şimdi hazır mısın ey Can o sadayı duymaya “O seni hiç terketmedi, sana darılmadı da” Nazlı Çelebi |