GÖK YÜZÜNDEN ZUHUR EDEN GÜZELLIK
Gök yüzünden zuhur eden güzellik
Gizemli gülüşün Mest etti beni Beyaz kelebeğe özgü özellik Gönül güneşinden aşırdı beni Karlı dağın kisb-ü kârına yandım Yüreğimi aşk-ın narına bandım Her güleni cana dost olur sandım Ömür törpüsünde pişirdi beni Yer yüzüne gülümseyen nazarlık Kar delenler sölpük suya üzerlik Yaz bahara yadigâr şol hazırlık Gizler girdabında şaşırdı beni Mor menekşe melekleri cezbeder Bülbül güle aşık öter derbeder Güz gelince gonca bağı terk eder Güller otağına düşürdü beni Nafize GIZEM / açıklanamayan ya da çözülemeyen şey Mest olmak / Kendinden geçmek. çok zevk almak Sölpük / gevşeyip kendini koy vermek ( eriyen kar ve akan kar suyuna anadoluda sölpük su denir ) Ömür törpüsü / Uzun ve üzücü iş. Sıkıntı veren kimse. kisb-ü kâr / kazanc,is guc Nar / kizil kor Nazarlik / Nazarı etkisiz duruma getiren mavi boncuk, kurşun, dua gibi seyler üzerlik / Sedefotugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan bir bitki Nazara karsi tutsu yapilan bir bitki Yadigar / hediye, hatira şol / Şu, o. Giz / sır cezbetmek / kendine cekmek ( cekici ) derbeder / Yaşayışı ve davranışı düzensiz (kimse)derbeder Otağ / Büyük ve süslü çadır, çerge. |