Gittiler
Muştuyla ulaştı haberler çoktan,
Ana, baba, evlat kanıp gittiler En meşhur kanundur olur mu yoktan, Keramet ehliyiz sanıp gittiler, Zaferler yaşadı, inan düşünde Durup dinlenerek yazda, kışında Lokmayı yutmadan, sofra başında, Acıyla sancıya banıp gittiler. Kimse sormaz artık hızlı, yavaşmış, Nefsinle boğuşmak gerçek savaşmış, Malı mülkü yalan boşa hevesmiş, Dünyaya sırtını dönüp gittiler. Meydanda gürleyen cazgır misali, İndirir yelkeni görse visali, Usandık bitirin, yeter masalı, Kahramanım diye sinip gittiler, Hevesler yön verdi kimisi şaştı, Hırsın aleviyle yolları aştı Nasibine nice koca dal düştü, Daha yok mu diye yanıp gittiler. Ne sultanlar geldi, ne beyler kondu, Aldırmaz havaya yağmurdu dondu, Kadın erkek demez en mutlu sondu, Dört kollu ceylana binip gittiler. Beden baki değil aslı topraktır, Suyu kesilince kuru yapraktır, Bilinmez karası ve kimler aktır, Bir kova su ile yunup gittiler. Ne mutlu geride eserin kaldı, Yokluğun dostları hüznüne saldı, Eller huşu ile semaya döndü, Ardında dualar sönüp gittiler. |