2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
981
Okunma

kabir azabı çekiyor secdede diz çökmüş azizeler .
siyah pelerinlerini kan bürüyen siyonlar
akrep yelkovan kıskacında an kaybediyor
ayaklanıyor karanlık
gökyüzünü sarınca günah tohumları
uyan ruhum uyan
ölülerin sırtında neşter kesikleri
kahır kokuyor sokaklar
ah tanrım
işlenmemiş kağıdın ne günahı var bu kara yazgıda
umut peydahlanıyor inanç yağmurunda
zülmun içinde kıvrandıkça yoksulluğun ayak sesleri
ölüm perdesinden yumalım gözlerimizi
öl ruhum öl
ellerimde kaldı yosun tutan anılar
kor yüreklerde ölürken sübyan bedenler
öl ruhum
kül tablasına bastırılan nikotin kokusunda
tanrının sesine kulak ver.
titrek mum alevinde çürüyen
kara topraklarda yeşeren bir filizin ağzına düştü yoksuluk..
iğfale uğrayan gençlik
örtüyor kimsesizliğini şehrin
gardiyan bir suskunluk şimdi gökyüzü...
diril ruhum diril
dirilt yeni yetme düşleri
kıblegahı kara çarşaflarla örülü tenimin kerpiç yanından
büstleri yıkılmış heykel kenti yüreğimin
iğfale uğrayan gecenin yosma karanlığında
sev ruhum sev
yeniden doğmak için
çığlık sesleriyle susturulan ruhum
ses ver ecel yolunda benliğime
ölüm sana bahşedilmiş bir nimet olsa da
kıldan ince hançerli sözlerin keskinliğinde
kan topluyor gözlerim
yavaş yavaş dökülüyor ağız çukuruna yaşlarım
yabanileşen dişlerimle kesiyorum
çürümeye yüz tutmuş kalbimi
ağzımda çürük et kokusu
diren ruhum diren
Remziye Taş
5.0
75% (3)