1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1204
Okunma
Bir kapı açıldı gerisin geriye,gıcırdayarak
Ve omzunda salıncak gibi sallanan çantasıyla diri bir kadın
Ayaklarda topuklular takır tukur yeri dövmekte
Diz kapağının çok üstünde bir kısa etek
Belli etmekte.
Yürürken hafif düşman bir rüzgar peydahlandı
Kadının saçları arasına saldırdı
Ve biraz parfüm biraz sigara biraz ter kokusunu
Çalıp da burnumun dibine attı.
Kadın yürürken kırık sokak lambalarından birinin piç ışıkları vurdu saçlarına
Siyahı görmek ve göstermek maksat.
Tükürükle cıvıklaşmış eski bir ruj da yapışmış dudaklarına
Kırmızıyı görmekti bu defa da maksat.
Ve kadın döndü sokağın en dönek yerinden
Oturttu yorulmuş kalçalarını soğuk biriket üstüne
Ağlamak için derinden.
Sonra kolaçan etti gözleri etrafı
Sanki gözlerinin yapacağı iş göğüslerinin yaptığı işten ayıpmışçasına.
Bir yarım dakika geçti titredi isteyerek veya bilmeden
Yarım dakikaya yarım dakika daha gebe kaldığında
Gözyaşları azgın bir bedenin boşalışı gibi akıyordu
Kirpikler kaynak,yanaklar dere,ağız deniz
Ve sonunda dil okyanus
Tuzlu ve derin bir okyanus.
Dirsekleri göğsüne bir köprüyü tutan kolon gibi otururken
Elleri gözlerine bir kepçe gibi batıp çıkarken
Ayakları sevişen yılanlar gibi birbirine çarparken
Bıçak kesiğinden fışkıran kan gibi akıyordu gözyaşları.
İhtirasla,dopdolu,zevkle,heyecanla,yakarak
Mapustan kaçmış bir mahkum gibi kurtuluyordu
Ceza evinden.
Ve siyah saçlı,uzun bacaklı siyah kadının elleri arıyordu gecesini
Gözyaşlarını dindirecek beş hecesini
Pe çe te si ni.
Üç nefes alımlık zaman yetti kavuşmasına
Gözlerine mahsen gibi duvar kurmasına
Buse kaynağına birkaç darbe vurmasına.
Ve işte si li yor demeye kalmadı
Bembeyaz perde gözlerde,dudaklarda
Öpüşmelere doyulmayan dolu yanaklarda
Sağlarda,sollarda,önlerde,arkalarda
Ve gözden boyna tüm topraklarda
Islak tek bir zerre bırakmadan çektirdi kendini
Kadının surat korneşlerine.
Böylelikle gecenin dörtte birinin de bilmem kaçı eskidi
Peçetelerde kırmızı boyalar,yaşlar belirdi
Ağlamaktan kambura bağlanmış sırtlar gerindi
Siyah beyaza sahip olayım derken
Beyaz siyahı silerek delirdi.
Kalçasını usturubuyla kaldıran kadının gölgesi yansıdı
Son dönemece kolunu atmış kireçli duvardan.
İnsanlar bişeyler yaşıyorlar kediler miyavlarken
Bar sokağından veya ismi hatıra gelmeyen bulvardan.
Kime kimseyi kimseyle kim kimleyebilir
Bir sürtüğün,fahişenin,kadının,erkeğin,insanın
Hangi çarkta ne halt ettiğini kim ne bilir
Bu devran bir türlü dönecektir madem
Ha unuttum bu arada hakkını vereyim
Giden kadında gözler badem badem.
Şarap olmak zorundadır,içmek gerekli
Ben onu yapan üzümü sıkan torba olmak istiyorum
Tortusunu,şerbetini,mahsenini,yıllarını,aslını ve içenini size bırakıyorum
Bu altısından birine bakın iyice ha
Seçim size kalmış,cömertimdir
Atlamayın hemen ilk aklınıza gelenine sakın ha
Şarap içen aklın fikri uçkurdadır
Sanırsam uçkura zaafı olanın
Sonu çukurdadır.
MEHMET EMİN ŞAHİN