Güneşide bilirim ben,
Kuzey/in koynunda üşüyorum,
Ellerimde buz tanecikleri, Yüzümü duruluyorum, Bir mum alevi gibi titriyor çaresiz, Hayata ümid ettiğim ne varsa, Gönlümün derinliğinde donuyor, Güneş ısıtır deme sakın, Güneş’ide iyi bilirim, Güneş’i mutluluk sanma, Kardelenleri güneş öldürür, Aga, Tutuklu/luk yapan bir silah kadar çaresizim, Kendimden, Bir şişe şarap döktüm beyaz bulutların üzerine, Tüm göğü günaha boyadım, İlkelerimi bir ikraha serdim, Hicabet ettim zevkle umutsuzluğa, Güneşle umutlar doğar deme sakın, Güneş’ide iyi bilirim, Güneş’i mutluluk sanma, Kaldelenleri güneş öldürür, Aga Şimdi yargılıyorum içimde biriken, Geçmişe dail,her ne varsa, Tartıyorum koca bir ömrün, Günahını ve sevabını, Bir vicdan muhasebesi yapıyorum kendimce, Azı aydınlık,çoğu karanlık, Hayat ölümle,yaşam arasında, bir mesafelik yolken, Bana her doğan güneş umuda doğar deme sakın, Güneş’ide iyi bilirim, Güneşi mutluluk sanma, Kardelenleri güneş oldur, Aga, Her yerde mutluluk yok, Birilerin’nin arsızca güldüğü yerde, Göbeği çatlaya kadar ağlayanlar var, Çoğu kış sabahı baktığım gazetelerin, Üçüncü sayfasında, Sokakta donarak ölen garibanlar var, Evsiz,barksız yuvasız insanlar var, Güneş herkes için umutla doğar deme sakın, Güneş’ide iyi bilirim, Güneş’i mutluluk sanma, Kardelenleri güneş öldürür, Aga Mehmet kılıçel |
Kardelenlerin, güneşi ne denli sevdikleri biliniyorken!!
Anlamlıydı, hüzünlü bir de kutlarım kaleminizi üstadım..
Saygılarımla..