HEPTEN UNUTULMUŞ...
Nüansı dokunaklı
Haybeden rücu ederken O nirengi noktası, Farklı bir sıradanlık hanidir gizli Ve saklı ötelenmiş nicedir perde arkası. Sükûtu, rayici Cibilliyeti, nüfusu Durağan bir seyrin kıpırtılı neşesi Hepten unutulmuş bir köşede. Yana yakıla dön dolan haydi Sus ya da haykır yürek dolusu Kanıksa ya da yadırga istersen Bir dokun bin ah işit Sabret ve deme de asla, neden. Yıllar yılı süregelen o eşsiz devinim Biraz sağdan biraz soldan Ortasını bul istersen, Yine de yeniden Bazen durgun bazen etken O kalbin yarası Biraz bıçak sırtı belki de yaşamak Alabildiğine ve olabildiğince Düşlerin engin deryası Kavuşmak ya da terk etmek dediğin ne ki Biraz şans zaman zaman Yazgısı, sonrası tek beklenen Hissetmek, istemek ise en derinden. Bozmadan içini Kırılsa da kalbin Ses etmeden beklediğin o duvar dibi Gönül dediğin bir demet gül: Rengi alacalı bulacalı Dokunmaya kıyamasan da Her dem koparılası. Nüktedan zaman zaman Kanıksamaya mecbur kaldığın o devran Ne yalan ne riya Masum bir çocuk kadar akça pakça yürek İster kabul istersen inkâr et. Haricinde tutsan da benliğini Vardır elbet yaşadıklarının bir hikmeti. Kıt kanaat bir mutluluk ise düşen payına Yetinmeyi bilmektir unutma Sana görülen reva. Aslolan koca bir yaşanmışlık Sayısız iz dolu ve gözyaşı, Nüansı ve tınısı her dem farklı Varlık ve maneviyattır evrenin aslı. |
Çok anlamlı öğütlerle dolu.
Kutluyorum...