RENKSİZ SUS'LAR
--Renklerimizi hibe ettik siyahın gizemine --
... Kayıp kent’in matemli çocuklarıydık dağınıktı gülüşlerimiz aynı yönde ilerleyen ama farklı yerlere giden yolcular gibiydik yorgundu yürek şehrimiz karanlığa gebeydi geceler ellerimizin ayası ayrılık kokardı neşter kesiği hasret acısı durmazdı kanaması derinden mıhlanırdı daha dudağımızdan düşmeden anlamsızlaşırdı sesimiz kör topal hatta felçli umutlara bağlanırdık adımızın herhangi bir harfi cam kesiği olup keserdi dilimizi kapalı kapılar ardına gizlenirdi umutlarımız gülmeyi unuttuğumuz olurdu birikirdi kabuslar göz çukurlarımıza yıkılmaya hazır taştan duvardı depremdi ruhumuz katıksızdı sancılar beyin kalıntımızda bir devrik cümleydi bize kalan güneş çoktan intihara meyletmişti ışıklarını kucaklıyordu umarsızca kara boyalı günleri katran karası renkte şuursuz saatler demleniyordu küf kokulu vakitlerde bir kapı aralığı aranırdık âmâ bir karanlığın içinde açılmadan kapanırdı üzerimize dışarıya açılan pencere mabedimdeki maske yüzler kadar kir pas içinde çarparken dalgalar suskun bir lodos düşüyor kıyılara hep mavi zannettik denizi siyah çarşafını örtünmeden önce mülteci düşlerimiz söylenmemiş sözler ezberletiyor yine bir buz dağı kütlesi gibi soğuk ellerimiz üşütüyor yüreği ne çok elvedalar şığdırmışız kelimelerimize --sadece renksiz sus’lar kalmış geriye-- ... MELTEM KINIC Şiirime sesiyle hayat veren değerli abim Hasan Karaşahin’e en kalbi teşekkürlerimle.. |
bi sonsuzluk gibi uzadı her şey..
kutlarım
sevgi ve saygıyla