Perdesi Kalkmış YüreğiminBilmen değiştirmeyecek belki, Ama bil; Acıtmıyor, hükmünün sivri uçlu hançeri. Hangi bahane sevgime ihanetinin izahı? Hangi kabahat götüren, seni benden? Ve hangi mevsim sonu, dökülen hüzzam yapraklarım? Serseri gecelerin sadık çobanıymışım ben, İçimdeki senden son parça,naaşın mezarı bile yok. Şimdi ellerimin arasından çek sevda yüklü mavilerini. Nasılsa hüznümün yoğunluğu mavilikler kadar çok... Avutma gecelerini karanlık sokakların bodrumlarında, Dilimdeki adın, beddua olmadan, Ve kapatmadan sana ait sahnelerin son perdesini, Git! Git artık sevgiden kalma sabahım akşam olmadan... Gecenin tuzağı mahkum etmeden seni, Çık kanıma kattığım damarlarımdan... Söyle, zor muydu bu kadar göğüslemek arzularını Zor muydu bu denli, lekesiz tutmak sevdamızın arını? Susma! Suçlamak değil benimkisi. Zor muydu bu kadar, mühürlemek tek bir kişiye aşkı? Yaralamaz yokluğun ihanetinin ardından, Şimdi gözlerime mahkum etmişken ayrılığın son yüzünü Hiç merak etme sen, Gözyaşlarım hapis artık, akmayacak göz pınarlarımdan... |
varlığımı derttir onun yokluğumu bilemedimm..
okudum döndüm bir daha okudum
siz dert görmeyin emi