HANİ BENİM...Hani benim çocukluğum nereye saklandı? Kayboldum kendimde bulamıyorum... Hayatım saklambaca döndü, bir vardım bir yoktum; Masalların bazen peri kızıydım bazen de yakışıklı prensi, Çocukluğumu bilmeden, anlamadan birden insan oluverdim... Beni insan doğurdu anamı da, hiç insan gibi yaşadım mı? Göz kapaklarım şemsiye oldu hüzün yağmurlarında... Ekmeğim boğazımda kaldı, tıkadı nefesimi şan, şöhret, para. Ellerimi kelepçeledi, iftiralar, yalanlar ve sahtekarlıklar... Hani benim gençliğim kimler çaldı? Kimin sofrasında meze oldu anılarım, Kim demledi beni çay niyetine içti yudum-yudum... Kimin gözünde nazara geldi sevgimiz? Terk eden ben miydim yoksa evlenip giden sen mi? Hani bizim sevdamız, kimlerin elinde oyuncak oldu? Kim astı bizi dilek ağacına, dallarına kim bağladı bizi? Ayrılığın yollarında kim çiğnedi esen tenimizin kokusunu? Hangi dağda kurt gibi uluduk, kim vurdu bizi? Hani bizim geçmişimiz ve geleceğimiz? Hangi devlete millettik, hani tarihimiz, ecdadımız? Nereye sürgün gitti özgürlüğümüz, nerde kaldı barışımız? Hani bizim insanlık bayrağımız, hangi sınırlarda dalgalanıyor? Hani bizim varlığımız - yokluğumuz atıldık-satıldık mı? Dövüldük, sövüldük ve öldük; şehit düştü insanlığımız... Neydi bizi arkamızdan vuran, kibir, gurur, kıskançlık mı? Para hırsı kopardı kafamızı, aldı aklımızı başımızdan... Hani benim yaşantım, eskidim ve yaşlandım mı? Bu hayattan ne anladım, ne gördüm-bildim ki, neyi öğreteyim? Çıplak geldim, çıplak gideceğim boyum kadar mezarımda; Ağırlığım kadar toprak olacağım, ne sandım ki kendimi? Neyleyim ölümlü hayatı, ben ölümsüzlüğe sensiz gideceğim... Hani benim güzelliğim-çirkinliğim; mutluluğum ve kederim? Hepsini zaman aldı benden, süpürdü rüzgarıyla esip gitti... İki yüzlü dedikoducuların dilinde söylenen söz bile kalmadı. Arkamdan ne ağlayanım oldu ne de gülenim, Zaman ne çabuk hazırladı beni ölüme, adıma kefen bile dikiverdi... Hani benim hastalığım, ölüm sebebim sen mi olacaksın? Canımı sen mi alacaksın Azrail den önce, kalbimi sen mi durduracaksın? Nefesimi senin dudakların mı kesecek, açık gözlerimi kapatacak mısın? Günahlarımı sevaplarımı sen mi tartacaksın meleklerden önce; Nesin sen insan mı, melek mi yoksa şeytan mı? Hani benim mezarım kim kazdı, kim örttü üstümü? Dua etti mi insanlar arkamdan haklarını helal ettiler mi? Ya sen ey sevgili? Yaşayanlar ölüleri görmez derler ama ölüler görürmüş; Eğer öyle ise bil ki ben ölsem de hep senin peşindeyim. Yaşarken de ölürken de seni hiç yalnız bırakmayacağım... Figen ANAR |