Gece Hıçkırıklarıbu akşam yorgunum bir iç çekiş kadar vakitsizce dağılmış hayatın yaz gecelerinin sarmalayan ışığından uzakta yabancılaşmış kendine küskün anılar hüzün yüklenmiş bir gece vakitsizce gidişlerini anlat ne olur bana otur şöyle yanıma olduğun gibi gölgeli derin yine kederli mahzun gözlerin ve bir şarkı söyle yine böyledir işte hüzün kuşlarla sürüklenen ay ışığı yıkarken saçlarını ağır adımlarla ve güne ölgün bu akşam yorgunum güllerin pırıltısında bile bir ürperti gibi gir yüreğime bir keman sesi gibi süzül penceremden mimoza kırığı bahçelere sor gülümse biraz içimdeki şehrin yıkıntılarına bak darmadağınığım hangi rüzgardı bu anlat bana düş rüzgarı mıydı yoksa yıldırım hızıyla bulutlardan süzülen göz yaşlarını alıp avucumuza düşüren yapraklarda çiğ şarklarda biz şiirlerde ılgıt ılgıt esen roman kesiği o rüzgar niye özletir seni bize bu akşam yorgunum ihtiyar bir benizle tüm hayalleri çalınmış bir tren garı gibiyim son tren de kalkmış sen kalmışsın yalnızca bende ıslak bir şiir sokagı hüzün caddesinde son trenin izleri bunlar kırılan vazo solan göz kapakları son sayfası yırtılmış kitap bu akşam yorgunum işte yoksun şiirim artık içime gül yaprakları dolduran söyle yüreğine kırılmış anılarımızı bir heykeltraş gibi yeniden yontsun biraz dokun kuruyan dallarıma kar beyazı örtünü ört üzerime üşüyorum en iyisi bir ninni söyle sen bana uyumak istiyorum bu akşam yorgunum gittiğin sabahın kardan kulelerine saat 05:30 ‘u gösteren bir saat kurdum ne akrep gider ileri ne yelkovan geriye tut ki bir masaldık zamanın içinde yaprağını döken kış hüzünlerimiz vardı gelincik hayalleri izlerini örten yollarımız gecikmiş saatlerde unutulmuş dağ sümbülleri menekşeli saksılarda şen kuşlarımız bak hala ötüyorlar duyuyor musun ve yüreklerimizde hatralarımız bulutlarımız peşinden koştuğumuz üşüten bir yol kış sokağı ve gökkuşağı masallarımız seher yelinde bir sabah erken öten puhu kuşları dönmeyeceğini söylüyorlar duyuyor musun bana sen iki oda bir salon yalnızlığı bıraktın boş bir şehir dünyam gözlerinde ışıldardı bir zamanlar dön gözlerime son tren henüz kalkmadı ve bu masalın sonu da henüz yazılmadı ... şimdi , yüzünü yüreğime dön kabirler arası melodiye iğne oyası çiçeklerine işle sevgimizi ... Ayşegül Aşkım KARAGÖZ – Mert YİĞİTCAN kuşları ve kedileri çok seven iki şair 04.02.2015 |
SİZDEN HABER BEKLİYORUM.
Beğenerek çok çok güzel şiirinizi okudum.
şiirinizi kutlarım.
----------------------------- Saygı ve selamlar...